Geçen hafta yazım “Şirkette Etkili Bir Oyuncu Musunuz?” sorusuyla başlamıştı. Liz Wiseman ilginç bir kitap yazmış. Özellikle etkili oyuncuların,…
MESS bugün “Değişen Dünya Dönüşen İş Modelleri” isimini verdiği bir online toplantıyla Çevik Dönüşüm Hızlandırma Programını ve Mexchange Performans Sistemini’nin…
Mesai arkadaşım @Bahattin Aydın beyin “Kendinizle İlgili Neyi Bilmek İstersiniz?” başlıklı çok güzel bir yazı yazmış ve 360 derece performans değerlendirmesinin mantığını anlatmış (*).
Bir iş ancak o işte çalışanlar da mutlu olduğunda çalışmalarının karşılığını aldıklarını düşündüğünde daha verimli sonuçlar veriyor. Günümüzde kurumsal şirketler çalışan mutluluğu da en az tüketici ya da müşteri memnuniyeti kadar önem kazanmıştır. Öyle ki, artık çalışanlara iç müşteri bile deniyor.
“İş Yaşamında Plaza İmparatorluğunun Sonu ve Tele Çalışmanın Önlemez Yükselişi” başlıklı yazımın üzerinden iki ay geçti. Bu süre içinde dünyada korona virüs risk algılaması hem vaka sayısında göreli azalma hem dikkat dağılması hem de kanıksama nedeniyle düştü. Çalışanlar sosyal mesafe kurallarına uygun olarak ofisleri daha fazla kullanmaya başladılar.
Evden çalışma (working from home), uzaktan çalışma (remote working) ya da tele-çalışma (tele- working) yeni bir konsept değildir. Koronavirüs salgını’ndan önce işletme dünyasında dijital devrimle birlikte giden bir tele-çalışma evrilmesi söz konusu idi. Bu evrilme koronavirüs salgını nedeniyle devrime dönüştü ve neredeyse bir gecede Türkiye dahil tüm dünyada ofisleri boşalttı, eve taşıdı.
Uzaktan Çalışma güven, işbirliği ve teknoloji demektir. Sadece biraz daha disiplinli olmayı gerektirir. Yıldız Holding Tele-Çalışma Gönüllü Disruption Grubundaki sunduğum taslağı Ege Bakış’a teşekkürlerimle paylaşıyorum. Bu prensipler niteliğindeki çalışma faydalı bir rehber olacaktır.
Her işte bir hayır vardır deriz ya, şimdi bu mecburi düzen belki de geleceğin vazgeçilmezi olacak. İnsan Kaynakları yöneticileri yeni seyrekleştirilmiş ofis yerleşimine geçerken mecburen bir kısım işlerin uzaktan (evden) görülmesini kabullenecekler. Ama sanki ofis yaşamını terketmek, alışkanlıklarımızdan vazgeçmek hepimize çok zor gelecek.