Geçen hafta Şubat’ta Atlantik’i geçerken okuduğum Kaltak (Bitch) isimli kitabı özetledim. Bu kitap kadın erkek eşitliğini değil de kadın cinselliğini yani kadının “kadın” özelliklerini bastırmanın kadınları başarısız kıldığını iddia eden ve hatta feminizmi eleştiren bir kült kitap.
Yazımın sonunda “Kadınlar Roma’dan beri bir meta olarak görülüp, geleceklerini emniyet altına almak için nikahlandılar. Yani manevi dünyada dinlerin onlara tanıdığı eşitliğe maddi dünyada kavuşamadılar. Artık annelerimizi, bacılarımızı, eşlerimizi ve kızlarımızı, gelinlerimizi eşdeğer veya daha değerli görebilecek miyiz nefsimizden? Bence sevgi işte budur” dedim. Peki oraya nereden geldim, kitabın yazarı Elizabeth Wurthzel’in hangi söylemleri beni bu noktaya getirdi? Yazıyı okumayanlar için tamamı aşağıdaki linkte, her zaman olduğu gibi kısa bir vidyo özet de ekte. Yarın hangi konuda bir yazı geliyor merak ediyorsunuz değil mi? Bu kez duygusal zeka ile ilgili görüşlerimi paylaşacağın sizinle… Acaba zeka mı duygusal zeka mı önemli? Bu kararı vermek için hepinizi yarın 11.00’de bekliyorum. 😊
Yazının tamamı: https://muratulker.com/y/isin-zor-kismi-kadinlari-anlamak/