Paylaştıklarım

“Yerinde sayanlar, yürüyenlerden daha çok gürültü çıkarır.”

LinkedIn

Fethi Ağalar hocamız pazar yazısında yine bize çok güzel bir ders vermiş .Bir tarafta elinde olan kaynakları koz olarak kullanarak ayakta durmaya çalışan Rusya, öte yanda dünyanın her ülkesinde o ülkeye uygun yapılanma ile o ülkenin en büyük dış ticaret ortağı olan Çin. Peki burada ders nerede? Onu yazının tamamını okuyunca öğreneceksiniz.

Cenap Şahabettin;
“Yerinde sayanlar, yürüyenlerden daha çok gürültü çıkarır.”
Hepimiz hayat pahalılığından şikayet ediyoruz. Fiyat artışlarının bir numaralı etkeni petrol fiyatları. Tarımda traktörden başlayın, ürün nakliyesine, sanayide hammadde üretiminden mamule, olmazsa olmaz petrol girdisi. Tabii gaza döndüğümüz günlerden bu günlere ısıtmadan, yetmeyen elektrik üretimi için devreye alınan tabii gaz santrallerine her noktada olmazsa olmaz petrol ve petrolün yan ürünleri. Dünya üretimini kontrol eden 12 ülkeden oluşan “Petrol İhracat Eden Ülkeler Teşkilatı-The Organization of the Petroleum Exporting Countries” ve bunun dışında kalan Rusya. Pandemi döneminde üretimlerini günde 9.7 milyon varil azalttıktan sonra ekonomi canlanıp talep patladığı günden beri eski seviyesine getirmiyorlar. Günlük üretimlerini 400 bin varil artıracaklarına dair verdikleri sözü bugüne kadar tutmayınca, petrol fiyatlarının son yedi yılın en yüksek noktası olan varil başı fiyatı 90 dolar oldu. Pandemi döneminde gerekli yatırım ve hazırlık yapılamadığı için eski seviyelerde bir üretimin imkansız olduğunu söyleyen konunun uzmanlarından “Bjornar Tonhaugen” Aralık ayında bırakın üretim artışını, toplam üretimin günde 790 bin varil eksik olarak yapıldığına dikkat çekiyor. Orta Doğu Ülkeleri ve Suudi Arabistan’ın üretimi artırmak için her türlü çabayı göstermelerine rağmen Rusya için yüksek fiyatların bu dönemde önemli olduğunu ve Ukrayna sınırındaki 100 bin askerinin yanı sıra, ülkenin ekonomik çöküşten çıkabilmesi ve uygulanan ambargolardan kaynaklanan problemlerini çözebilmesi için bu fiyatlarda petrol satarak ekonomisini ayakta tutması gereğini bizlere hatırlatıyor.

İşin özeti Rusya’nın ekonomik problemlerine çözüm olmanın, Putin’in Ukrayna macerasına destek olmanın maliyetini tüm dünya vatandaşları ile birlikte biz çekiyoruz. Tabii yüksek petrol fiyatlarından Suudi Arabistan’dan Cezayir’e, Venezuella’dan Kuveyt’e tüm üreticilerin mutluluğu diğer devlet ve insanların mutsuzluğu olarak ortaya çıkıyor.

Putin bunlarla uğraşırken Çin kendi modelini geliştirmeye devam ediyor. FBI Başkanı “Christopher Wray” Çin ile ilgili yürüttükleri 2000 adet soruşturmanın hepsinin teknoloji ve inovasyon transferi olduğunu söylüyor. Başkan Wray’e göre, Çin Amerika’da kurduğu şirketler, açtığı temsilcilikler ve üniversite sonrası eğitime gönderdiği öğrencileri ile bu hedefine varmak için çalışmalarını her yıl daha hızlandırarak devam ediyor. FBI başkanı, işin ciddiyetini Amerikan halkına anlatabilmek için her 12 saatte bir soruşturma açmalarına ve işi çok sıkı tutmalarına rağmen şu ana kadar başarılı olamadıklarına dikkat çekiyor. Sorun yalnız yapılan teknoloji transferi değil, bunun kullanılarak sıfır AR-GE maliyeti ile yapılan üretim sonucu kapanan Amerika’daki fabrikalar, işsiz kalan çalışanlar ve yok olan milyarlarca dolarlık araştırma giderleri. Çin bunu ne kadar inkar etse ve yalanlasa da gerçekler teknoloji transferinin hızla devam ettiğini gösteriyor. İki ülke arasındaki son sorun, Çinlilerin kopyalamaya çalıştığı GE’ye ait bir uçak motoru. Bu olayın patlak vermesinden sonra FBI; “ MİT, Stanford, Cornell, Yale” ve benzeri sekiz üniversiteye Çinli öğrencilerin yüksek lisans ve doktora için alınmaması görüş ve önerilerini hazırlıyor. Çin dünyanın fabrikası olmak, ucuza üretmek, her yıl üretim metod ve teknolojisini geliştirmek için yeni bir yol bulmak veya Amerikan hükümeti ile anlaşarak bu transferlerden vazgeçmek zorunda kalacak.

Konu Çin’den açılmışken, ülkenin düşünce tarzını ve dış işlerindeki politika ve stratejisini anlayabilmeniz için sizleri Irak’ın Erbil şehrine davet ediyorum. 54 yaşındaki “Zhiwei Hu” Erbil’deki Çin konsolosluğunda açılan kursla Irak vatandaşı Kürtlere Çin dilini öğretiyor. Bu dil kursunu başarı ile bitirenler, önümüzdeki günlerde açılacak Çin şirketlerinde işe alınacaklar. Irak petrolünün en büyük müşterisi olan, üretimin 40%’ını alan ve bu alanda kurduğu şirketlerle şu anda Irak’taki en büyük yabancı sermaye yatırımcısı olan Çin, yeni yılda inşaat, haberleşme, sanayii, lojistik ve finansman alanında kuracağı şirketlerle Irak’ın en büyük ticaret ortağı olmayı planlıyor. Bu, Çin Cumhurbaşkanı “Xi Jinping” tarafından açıklanan “ipek yolu” projesinin Orta Doğu ayağı olarak değerlendiriliyor. Okulun Bağdat yerine Erbil’de açılması güvenlik nedenlerine dayansa dahi, “Selahaddin Üniversitesi” Çin kürsüsünün her türlü gideri Çin hükümeti tarafından karşılanıyor ve mezun olanlara hemen iş imkanı veriliyor. Amerikan şirketleri ülkede yatırım yapmayı riskli gördükleri için, ülkenin en büyük ve verimli petrol sahası olan “Rumaila” sahasının işletme hakkını elinde bulunduran ve işleten BP, Çin şirketi CNPC ile bu sahada ortak yatırım yapmek için anlaşmış durumda. Irak hükümeti yeni devreye alınabilecek tüm petrol kuyularını Çinli şirketlere vermeyi hızlı yatırım ve verim için doğru buluyor.

Size iki örnek verdim, bir tarafta elinde olan kaynakları koz olarak kullanarak ayakta durmaya çalışan Rusya, öte yanda dünyanın her ülkesinde o ülkeye uygun yapılanma ile o ülkenin en büyük dış ticaret ortağı olan Çin.
Birileri akşam televizyonlarda esip yağıyor, diğeri sakin ve derinden tüm dünya ülkelerini ekonomik olarak işgal ediyor.
Alınacak ders nedir derseniz; Cenap Şahabettin ile bitirelim derim;
“Yerinde sayanlar, yürüyenlerden daha çok gürültü çıkarır.”

YORUM YAZIN