Yazılarım

Start-Up 2022 What’s Next

LinkedIn

Prof. Dr. Ali Atıf Bir Soru-Cevap 22 Kasım 2022

22 Kasım’da İstanbul Kongre Merkezi’nde İBE ve BauHub tarafından düzenlenen What’s Next Start-Up 2022  etkinliğine katılıp, benimle aynı oturumu paylaşan Ahu Büyükkuşoğlu Serter, Hande Çilingir ve  Bünyamin Aydın’ı dinlediğimi yazmıştım. Hepimiz Prof.Dr. Ali Atıf Bir’in zirve konusu ile ilgili birbirinden ilginç sorularını cevapladık. Benim için çok öğretici oldu.  Mesela benden sonraki üç yatırımcı arkadaşımın  söylediklerinden aklımda kalan üç görüş şöyle:

“Parayı bilen, her şeyi bilir. Bir insan bir şeyin neye mal olduğunu bilmeli. Bedava olursa kıymet bilmez” (Ahu Serter)

“Start-Up’ın yırttığı bir dönem yoktur. Büyüdükçe sorunlar artar.” (Hande Çilingir).

“Büyümek sorun yok, her şekilde büyürsün. Önemli olan markayı, tasarımı, topluluğu koruyarak büyümek” (Bünyamin Aydın).

Bana sorulan soruları ve verdiğim cevapları da aşağıda bulabilirsiniz.  Belki size de benim cevaplarım ilaç gibi gelir, kim bilir!

  1. Burada çantalara koyduğumuz kitabın önsözünde “gelecek vaat eden” girişim ve girişimcilerden söz ediyorsunuz? Ne demek sizce?

Hayat değişiyor, her şey değişiyor, iş modelleri değişiyor, tüketici değişiyor. Sonuçta değişen ihtiyaçları karşılamak için yeni şirketler çıkıyor. Getir mesela, istegelsin mesela.. Bunlar bugünün önemli işleri, yarın ne olacağını hep birlikte göreceğiz. Biz bakkallardan sakız gofret alır içinden çıkan futbolcuları biriktirirdik, gazoz kapaklarında bedava yazısı arardık, şimdiki çocuklar Ipadlerine oyun indirip karakter almaya hatta karakterleri bedavaya getirmeye çalışıyor. Değişmeyen tek şey var, gerçek kar. Birçok yeni eski endüstri ve şirket için “gerçek kâr” nakit yaratmaktır.. Bugün özellikle perakendede kağıt üzerinde kar yaratan ancak nakit akışını yönetemeyecek birçok şirket  görüyorum. Önemli olan kağıt üzerinden kar değil gerçek kardır.  Gelecek vaat eden girişim de operasyonlarından nakit kar yaratabilen şirkettir.

2-Yine önsözde “Ailenizin işinde büyüyorsanız, biraz finansman yapıp  özgür olursunuz, halka açılırsanız ortağınız finans çevreleri, bürokrasi ve kamuoyudur.  Start-up tipi girişimde  ise  baştan ortağınız fonlardır.“ diyorsunuz.  Tercihiniz star-up’lar değil mi? Fonlarla çuvala girmek tehlikeli mi?

Üçünün de avantajları, dezavantajları, tercih edilen yönleri var. Biri diğerinden  iyi denemez. Bütün mesele işin sonunun nereye varacağını önceden görmek, bu önemli. Fonlar sizinle  ortak  olacaksa mutlaka çıkmak  isteyecektir.  Nasıl çıkacaktır? Yalnız kalarak mı? Yeni bir ortak alarak mı? devam edilecektir. Bunlar hep riskleri hesaplı almanız gereken konulardır.

3-Aynı şekilde “ideal yatırımcı” tanımı alabilir miyiz?

Parası çok olan, hesabını bilmeyen, arkasını takip etmeyen adamdır. Ama parası çok olan bizden akıllı olduğu için hiç de buna denk gelmeyiz. Biri zengin olabilir ama bu iş bilmediği anlamına gelmez. Yani diyorum ki “ideal yatırımcı” parası çok olsa da  aptal değildir, zamanı daha azdır, onun dikkatini çekmek diğerlerine göre daha zordur. Ama gelecek vadediyorsanız da hiç merak etmeyin o sizi bulur.  

4-Bu yatırım işi, yatırım  fonları, başkasının parası ile iş yapma konusu  nerden çıktı? Hangi ihtiyacı gideriyor?

Bir kere şu anda çok daha fazla doğal kaynak istihsal için kullanılıyor. Dünyanın her yerinde herkes her şeyi tüketmek istiyor. İnternetin, dijitalleşmenin önemli etkisi bu, herkes görüyor  ve istiyor. Dünya ticareti böylece gelişiyor. Bu gelişen dünya ticaretinde karşılıksız para basan, piyasaya  dolar ve euro süren ülkeler kazançlı  oluyor, bu bize enflasyon ve cari açık olarak dönüyor.

Diğer yandan bu, şirketler için kendi operasyonlarını çevirecek nakdin dışında bir “excess cash”  sermayeyi doğuruyor. Ama  bu fazla   sermaye de  kendine getiri aradığı için daha riskli konulara yatırım yapıyor. Ama unutmayalım, hesaplanabilir risk alıyorlar. Bunu şu anda görüyorsunuz zaten ilk seviye “melek yatırım” seviyesinde, fazla  sermayenin  Türkiye’de yatırımı azdır. Belirli bir olgunluk seviyesinden sonra risk almaya başlarlar. Ki o noktada da paraları bizden çoktur. Bu nedenle bizim onların ilgisini çekecek seviyeye getirmemiz önemlidir start-uplarımızı yani girişimlerimizi.

5- İş hayatında yaptığınız en çılgın iş neydi? Godiva, Mcvities alımları mı, “Borçlarımı ödeyemeyeceğim, şimdi siz düşünün” demek mi?

İş hayatında çılgınlık yapacak kadar  özgür değiliz. Ben ömür boyu  babama yardımcı olmak ve ayıp olmasın diye çalıştım. Sonra zaman içinde işkolik oldum. Artık çalışmadan duramıyorum. Ama yaptığım işlerde daima “hesaplanabilir risk”  alırım, mesela  Godiva için 2000’de “alalım” dedik, 2007’de aldık. 2007’de United Biscuits satılıktı. Arkadaşlarla konuştuk sonra onu da alalım dedik. Hepsi aslında büyük bir planın globalleşme planının parçasıydı.

“Bankalara  ben ödemiyorum borcumu” dediğimde aslında  “ödeyemeyeceğim gün yakındır, tedbir alalım”  demek istedim , onlar da hak verdiler,  beraber tedbir aldık. Bu iş bir dava dilekçesi gibidir,  hakimin aklında kalacak şekilde  abarta abarta söylemeniz lazım, ben de öyle söyledim. Ama tabii hiçbir zaman kastı  aşmamak lazım.

6-Başarı için herkese finans eğitimi ya da deneyimi vermek gerekir mi?

Finans değil de muhasebe  bilmelidir. Ticaretin ortak dili muhasebedir.  İnsanların kayıtlarını tuttuğu performansın  tek ortak dilidir. Bu dili hiç olmasa okuyabilir olmak bence herkes için gerekli. Hatta öksüz, yetim, dullar için bile gerekli.

7-2021 yılında 650 milyar dolar dünyada start-up’lara yatırım yapıldı. Türkiye’de 1.4 milyar dolar. Kadın girişimci de, yatırımcı da, yönetici de az. Dünyada az. Dünyada toplam fonlanan şirketlerin % 5-6’sı kadın girişimcilere aitken bu Türkiye’de yüzde 2-2.5 civarında. Ama hızla artıyor. Kadın girişimcilere niye pozitif ayrımcılık yapılmalı?

Heva hevese  göre ticaret yapılmaz. Yani doğruluk, hak ve faziletten saparak haz ve menfaatlere göre iş yapılmaz. Ticaret bunu kaldırmaz. Piyasa neyse odur. Toplumdaki bütün herkes cinsiyet  ayrımı yapmaksızın iş hayatının her alanına katılırlarsa  toplumdaki refah daha kolay artar. Tersi olmaz, zaten saçma bir şey. Cinsiyet ayrımı burada söz konusu olmamalı. Ben kadın olmadığım için böyle bir ayrımcılığa maruz kalmadım ama böyle bir ayrımcılık da yapmadım, yapmam. Ama gelecek vaat etmeyen bir işe de kadın diye öncelik tanımak doğru değil, onu anlatmak istiyorum.  Bu konuya  artık cinsiyet dengeleme olarak bakılıyor.  Toplumdaki  bütün yeteneklerini tam ve özgürce geliştirebilecekleri toplumsal ortamın yaratılması, bunun için de  bütün toplumsal ve siyasal engellerin ortadan kaldırılması lazım.

8-Yıldız Holding için Whats’s Next?

Sihrimizi bozmadan ilerlemek. Peki diyeceksiniz ki sihriniz  nedir? Bu kadar işi yapıyoruz, başarıyla hem de  global olarak yapıyoruz, sihri şu: her gün aynı şeyi yapıyoruz, her gün aynı şeyi daha iyi yapıyoruz. Bunun sihri nedir biliyoruz, söylemiyoruz, ama yapıyoruz, söylemeden yapıyoruz, sihir bu.

9- Murat Ülker için  What’n Next?

Hayırlısı ile bir ölsek…

Not: Açık kaynak niteliğindeki bu yazı yazar zikredilerek iktibas edilebilir. Telif gerektirmez.

YORUM YAZIN