Paylaştıklarım

Emre Senan “2084” Kişisel Sergisi – Goya

LinkedIn

Dün Emre Senan Bey’in kişisel sergisi “2084”ü Imoga Art Space’de goyaladık sonrasında da kendisiyle sohbet ettik. Emre Bey genelde iki senede bir sergi yapıyor. Bu sergisindeki bazı öğeler bir önceki sergisinde varmış. Bu serginin çıkış noktası ise George Orwell’in insanlığın geleceğine dair yazdığı distopya bilimkurgu romanı “1984”.

Peki kendi distopya sergisinin yolculuğu nasıl gelişmiş derseniz; Emre Bey, önce kağıt üzerinde çalışmalarını yapmış ve ilk verdiği kararlardan biri de temel olarak üç renk üzerinde dünyasını kurgulayacağı olmuş. Bu ana renklerden biri turuncu, ilginç bir tercih değil mi? Hatta bir öğrencisinin yorumu da “turuncunun bu kadar karanlık olabileceğini hiç düşünmezdim” olmuş. Muzip bir iş aslında, uzaktan canlı renkler sizi çağırıyor ama yakına geldiğinizde sizi karanlık bir dünya karşılıyor.

Sergide orta alanda bir çizgi film dönüyor, tuvalleri yaptığı süreçte bu animasyonu da bir yandan tamamlamış. Yani serginin eserleri ortaya çıktıkça şekillenen ve tamamlanan bir de animasyon çıkmış ortaya, o bilinç akışını oradan da izlemek güzel bir deneyim.

George Orwell’le orta ikide okurken bir ödev için İngilizce orijinalini okuyarak tanıştığını anlattı Emre Bey, normal bir edebiyat okurundan biraz erken bir zaman. Zihninde yer eden yazarın dünyası onun peşini bırakmamış olacak ki bu sergisinin de temelini hazırlamış.
Sergilerini tematik olarak hazırlayan Emre Bey “çok iyi bir dünya vadetmiyorum bu sergide sizlere” diyor, bacalar, kuleler gibi bazı sık tekrarlayan figürlerin, özellikle yarım bırakılmış dünyaların ve çıplak peyzajların dünyasından oluşan bu sergide tek bir eserde minicik bir bitki var. Gidip de o tek bitkiyi yakalan olursa yazsın. Bir de ipucu vereyim bir kayanın üstünde bu bitki. Ben işim ve şiarım gereği mutlu edip mutlu olmaya inanırım, umut benim için her zaman var anlayacağınız. O yüzden bu detay hoşuma gitti sanırım.

Ben de onun dünyasında kendi mini filmimi çektim, deniz ve dalga sesleri hepimize iyi gelir.

Bu serginin çok zamanı kalmadı, 27 Ocak 2023’e kadar zamanınız var, Kuzguncuk’ta bir çay içip sergiyi görmek iyi fikir bence, varsa fırsatınız kaçırmayın.

Bu arada Haylayf ve Çizi ambalaj tasarımlarımızın arkasındaki ismin Emre Senan Bey’in olduğunu belirteyim. Kendisinin önemli bir reklamcılık geçmişi var ve bu tasarımları genç bir reklamcıyken babamla görüşerek yapmışlar, aynı zamanda Hayatın İpuçları kitap serimin de kapaklarını tasarlayan isim yine Emre Bey, onun için de yayınevi kendisi ile temasa geçmiş. Hatırlarım o yıllarda Ar-Ge’de çalışıyordum. Çizi ve Haylayf reçetelerinin ticarileştirmesinde katkım olmuştu. Neyse ortaya çıkan işlere baktığımda Emre Senan işin hakkını veriyor.

 

YORUM YAZIN