Marka

Anne Eli Değmiş Gibi…

LinkedIn

ANNE ELİ DEĞMİŞ GİBİ ÜRÜNLER…

Anneler günü deyip geçmemek lazım anneler günü, annelerimizin şefkatini, fedakarlığını, sevgisini hissettiğimiz bir gündür. O gün sevgili annelerimizi mutlu etmek amacı ile verdiğimiz hediyeler elbette annelerimizin bize gösterdiği hassasiyet ve sabrın yanında sadece bir teşekkür temsili olduğunu biliyoruz.

Hassasiyet ve Sabır kavramlarına dikkat çekmek istiyorum çünkü birinin anne olmasıyla beraber bu iki özellik kadında daha da belirginleşiyor. Bebek daha doğmadan gelen belirsizliklerle beraber anne adayı, hamilelik sürecinde derin bir kaynak ve tecrübe paylaşımı ihtiyacı hissediyor. Zaman içerisinde elde edilen annelik tecrübesi ile beraberinde gelen sabırlı olmanın olgunluğunu en iyi bir annede gözlemlemek mümkün. Bu her çağda böyleydi ve böyle olacak.

Biz Ülker olarak hep anneleri anlamaya çalıştık, bu konuyu sürekli araştırıyoruz, çok iyi anladığımızı da sanıyoruz.   Anlamasak “Anne Eli Değmiş” gibi ürünler üretmemiz, çocuklarının sağlığını onlardan daha fazla düşmemiz mümkün mü! Ülker’de biz kendi çocuklarınıza, torunlarımıza yedirmediğimiz hiçbirşeyi üretmeyiz. Çünkü annemde böyle isterdi, eşim de böyle ister, tüm anneler böyle olmasını ister..

Değerli anneler, sizi çok iyi anlıyoruz, anneler gününüz kutlu olsun.

Ekte Esra Baykal’ın Anneleri Anlayan Marka Olmak kitabından bazı bilgileri paylaştım.   

Kapak görseli ve makaledeki video Kayınvalidem Gülsen Ataseven hanım’ın. Çok şükürler olsun hala beraberiz.

Anneler günü deyip geçmemek lazım anneler günü, annelerimizin şefkatini, fedakarlığını, sevgisini hissettiğimiz bir gün olmakla birlikte bu günün artık bir ekonomik değeri de var.

Yaz aylarına girmeden önce belki de perakendede ilk büyük ekonomik haraketliliğin başladığı Anneler Günü, manevi değeri çok yüksek bir gün. Bu özel gün bu yıl aynı güne tesadüf eden genel seçim nedeniyle biraz geri planda kaldı ama bu yıl bile sosyal medyada yoğunlaşan anneler günü mesajlarından gördüğümüz üzere, diğer özel günlere oranla bu güne daha duygusal anlam yükleniyor. Anneler günü için yapılan harcamalarda daha bonkör ve titiz olunduğunu da tahmin edebilirsiniz. Zira bu dönemde seçilen hediyelerin sadece hediye almış olmak için yapılan bir alışverişinden öte, anneye duyulan özlemin ve sevginin ifadesi olarak manevi değer taşımasına da dikkat ediliyor. Sevgili annelerimizi o gün mutlu etmek amacı ile verdiğimiz hediyeler elbette annelerimizin bize gösterdiği hassasiyet ve sabrın yanında sadece bir teşekkür temsili olduğunu biliyoruz.

Hassasiyet ve Sabır kavramlarına dikkat çekmek istiyorum çünkü birinin anne olmasıyla beraber bu iki özellik kadında daha da belirginleşiyor. Bebek daha doğmadan gelen belirsizliklerle beraber anne adayı derin bir kaynak ve tecrübe paylaşımı ihtiyacı hissediyor. Hamilelik süreci, çocuk sağlığı ve aile çocuk ilişkisine yönelik çokça kitap okunuyor, bu kitaplar içerik olarak doğru olsa da duygu ve çözüm noktasında yetersiz kalabiliyor. Yani hıçkırarak ağlayan bebeği daha önce kucağına bebek almamış bir annenin kucağına verdiğinizde okuduğu kitapların onun derdine derman olabilmesi pek mümkün değil!

Zaman içerisinde elde edilen annelik tecrübesi ile beraberinde gelen sabırlı olmanın olgunluğunu en iyi bir annede gözlemlemek mümkün. Mesela ben küçükken klima yoktu rahmetli anacığım sıcaklanınca mahallemizdeki Seval Pastanesinin yolunu tutup dondurma alırdım, eve geldiğimde ise sabırla bekleyen annem ile erimiş dondurmayı beraber yerdik 🙂 Annem sabretmenin yanı sıra hatalarımı bir çocuk olmamın gereği olarak görür ders çıkarmam için güzel bir dille bana ifade ederdi. Bu hususta babamla pek güzel paslaşırlardı.

Annem, eşim ve tüm annelerde fark ettiğim bir başka husus ise hassasiyet. Dönem ve şartlar ne olursa olsun çocukları için iyi bir anne olmak, her anneye verilmiş bir fıtrat olarak görüyorum. Oğullarımın yaşı küçükken eşim çocuklarımız için aldığı ürünlere sorgulayıcı ve hassas bir tavırla yaklaşıyordu. Haliyle bir anneyi anlayabilen marka olabilmek çok önemlidir. Şimdi bir süredir masamın üzerinde okunmak için bekleyen Esra Baykal’ın Anneleri Anlayan Marka Olmak (*) kitabından bazı bilgileri paylaşayım dedim: 

Bebeğin ilk evi aslına bakarsanız hastanelerdir. Hastaneler ise annenin bebekle geçirdiği en önemli ilk bir kaç günün merkezidir, bunu markalar uygun bir şekilde değerlendirebilir. Halsizlik ve emzirme döneminde yaşanan vitamin eksikliklerine dair bilgilendirmek ve marka önermek uygun olabilir.

Özellikle ilk evlatlarını eline alan ebeveynler daha çocuk doğmadan alışveriş yapmaya başlarlar, ilk bebeğin dünyaya gelmesi ile beraber zorluklarla karşılaşılacağı aşikardır. Bu noktada alışveriş yapan ebeveynleri kampanyalı ürünler sadece indirim oranları ile etkilemeyip yeni doğan çocuklarla ilgili olarak aydınlatıcı kitapçıkların, ürünlerle birlikte eşantiyon olarak sunulması veya markanın internet sitesinde fikir verici blog içerikleri üretilmesi bu süreçte rehber arayan aileler için oldukça cezbedici olabilir.

Aileler doğumdan sonra çoğunlukla zıbın ve çıtçıtlı badi alışverişi yaparlar, dikkat ettiyseniz genellikle sade renkler seçilir fakat çocuk yavaş yavaş hayata adapte olmaya başlayınca anne çocuğunu giydirmeye alıştıkça giysi seçimleri daha renklenmeye başlar. Bugün genel olarak anneler çocuklarının sağlıkları için daha güvenilir online ve offline mağazalardan alışveriş yapmaktadır.

Titiz anneler çocuklarını kendi kurallarına göre yetiştirmek, kendi kararlarını vermek isterler. Böyle anneler, ki sayıları gün geçtikçe artıyor, bazı durumlarda çaresiz kalabilirler bu çaresizliğe bir çare olmak ise markalar için büyük bir fırsattır. Markalar ailelerin ihtiyaç duydukları pratik bilgilere sosyal medyalarında yer vererek bu ihtiyacı karşılayabilirler ama gereken sürdürülebilir içerik çalışmalarıdır. Markalar içeriklerinin sürdürülebilir kaynaklardan sağlamaları için psikologlar, çocuk doktorları, anaokul öğretmenleri, çocuk gelişim uzmanları, ve aile danışmanlarından destek alabilirler.

Sosyal medya ile kitlelere erişimi kolay hale gelen markalar iletişimde doğallığa dikkat etmelidirler. Müşterilerine sundukları bilgilerin gerçek olmasının yanı sıra sosyal medya hesaplarında sadece blog yazıları ile değil aynı zamanda deneyim sunan paylaşımlara yer verilmesi çok önemlidir. Çünkü insanların inanmadığı veya daha önce denenmemiş içerikleriniz müşterilerde etkili olmayabilir.

Anneler çocuk bakımı ile alakalı bilmediği bilgileri daha önce tecrübe etmiş kişilere, elti, görümce, kardeşlerine danışırlar ve böylece bir bilgi paylaşımı gerçekleşir. Bu bilgi paylaşımları da markalar için bir avantaj sağlayabilir.

Anneler çocukları ile ilgili konuşmayı severler bu nedenle markaların da konuşmayı sevmeleri, annelerin dertleri ile Instagram veya başka forum sitelerinde dertleşmesi büyük fırsatlar yaratır. Hatta sadece sosyal medya mecralarında sınırlı kalmamak gerek. Yazın özellikle annelerle parklarda kışın ise alışveriş merkezlerinde onların can arkadaşı olmak için özel çalışmalar nasıl yapılabilir, araştırmalıyız.

Markalar farklı anne profillerini tespit edip onlara beklentilerine uygun hizmet ve ürünler sunarak anne ile arasındaki bağı güçlendirmeliler. Unutulmamalı ki bir anneyi en çok başka bir anne etkiler. Yani bu annelerde tecrübeye, gerçek ve pratik bilgiye güven fazladır. Öyleyse markanızın bir annenin duygu dünyasını canlandırması ve bir başka anneye önermesi itibar ve reklamdır.

Farklı anne profilleri olsa da annelerdeki belki de tek ortak duygu çocuklarını yetiştirme konusunda kendine yetememe duygusudur. Bu suçluluk duygusu ile sürekli ellerinden gelenin en iyisini çocukları için yapmak isterler. Bu anneleri özel kılan en temel özellikleridir.

Biz Yıldız Holding markaları olarak hep anneleri anlamaya çalıştık, bu konuyu sürekli araştırıyoruz, bilhassa Godiva ve Ülker olarak çok iyi anladığımızı da sanıyoruz. Anlamasak tüm dünyada Godiva’da özel ürün ve kampanyalarla kutlamamız, Ülker olarak “Anne Eli Değmiş” ürünler üretmemiz, çocuklarının sağlığını onlardan daha fazla düşünmemiz nasıl mümkün olurdu. Biz tabii ki kendi çocuklarımıza, torunlarımıza yedirmediğimiz hiçbir şeyi üretmeyiz. Çünkü annemde böyle isterdi, eşim de böyle ister, tüm anneler böyle olmasını ister.

Değerli anneler, sizi çok iyi anlıyoruz, anneler gününüz kutlu olsun.

———————-

(*) Baykal, Esra (2019). Anneleri Anlayan Marka Olmak, The Kitap Yayınları, ss.144.

Not: Açık kaynak niteliğindeki bu yazı yazar zikredilerek iktibas edilebilir. Telif gerektirmez. 

YORUM YAZIN