Geçen hafta marka yıldönümleri üzerine yazdım. Onlarca, yüzlerce yıldır var olan markaların serüvenlerini tüketicilerine nasıl anlattıkları ve iletişimleri pek ilginç ve mühimdir. Marka yıldönümlerini kutlamak markanın öyküsünü tekrar vurgulamak, markayı tazelemek, paydaşlarla güveni ve itibarı inşa etmek, tüketicilerle ilişki kurmak ve çalışanlara hedeflerini yeniden hatırlatmak açısından marka uygulamacıları tarafından çok önemseniyor, hatta yıldönümlerinin sıradan törenlerle israf edilmemesini, özü tekrar hatırlamanın önemli bir aracı olarak kullanılmasını öneriyorlar. Bu yüzden birçok marka belli başlı yıldönümlerini kutlamaya hem de büyük yatırımlar yaparak kutlamaya özen gösteriyor. Şükür dünyadaki sayılı bazı markaların sahibini tanırım ve bazısının meydana getirilişinin tanığı, hatta faili olarak daima markaların kimliklerine, yaşamlarına ilgim vardır. Bu yıl dünyaca bilinen iki önemli markanın yıldönümü kutlamalarına katılma şansım oldu. Biri Stefano Ricci’nin 50. Yıldönümünün Mısır’ın tarihi topraklarında, Luksor’da kutlanmasıydı, bir diğeri de 200 yıllık bir marka olan Louis Vuitton’un New York’daki “200 Trunks, 200 Visionaries (200 Sandık, 200 Vizyoner)” sergisiydi. Yazımın konusu işte bu kutlamalardaki gözlemlerimdi, geçen haftadan kaçıranlar için kısa bir özet vidyosu ve yazımın linki ekte.
Yarın Bangladeş’e gidiyoruz, burada yaptığım goyadan gözlemlerimi ve düşüncelerimi paylaşacağım. Ülke “Dijital Bangladeş”e dönüşmüş yani tüm sorunların çözümü teknoloji de aranmış ve bulunmuş. Nasıl? Cevabı yarın 11.00’de..Bloguma, Linkedin ve Instagram hesaplarıma bekliyorum.
Yazının tamamı: https://muratulker.com/y/yildonumleri-marka-oykusunu-yeniden-hatirlatir/