Sanat

pladis Veri Uzayı’nda dolaşmaya ne dersiniz?

LinkedIn

Yıldızların sihrine kapılmayan var mı?

murat ülker

Ülker, aslında gökyüzündeki bir yıldız kümesinin adıdır ve astronomide Pleiades (Latince) olarak bilinir. Ülker’e Aztekler “Maya”, Japonlar “Subaru” derken, İran’da “Pervin”, Arapça’da “Süreyya” diyorlar. Biz de pladis’i kurarken, yine Ülker yani Pleiades Takımyıldızı’nın isminden ilham aldık ve tescil ve telaffuz için pladis dedik. Böyle bakınca, yıldızlardan ilham almış ve her alanda yıldız olmayı hedeflemiş bir kurum olarak holdingimizin adının Yıldız Holding olması da doğaldır.

Ülker Takımyıldızı tarih boyunca insan topluluklarının hayatında önemli rol oynamıştır. Tarım ve barınma ihtiyaçlarını karşılamak için önemli olan mevsim geçişlerini tespit için kullanıla gelmiştir. Bunun ne kadar eskilere dayandığına bir örnek; MÖ 17300 yıllarından kalma olduğu hesaplanan Pleiades’e ait ilk bilgi Fransa’da Lascaux Mağara’sında bir duvar resminde bulunmuştur. (1)

Lascaux Mağarası’nda bulunan MÖ.17300’lü yıllara ait olduğu düşünülen mağara resmi. 1979 yılında UNESCO tarafından Dünya Mirası Listesi'ne girdi. (1)

Lascaux Mağarası’nda bulunan MÖ.17300’lü yıllara ait olduğu düşünülen mağara resmi. 1979 yılında UNESCO tarafından Dünya Mirası Listesi’ne girdi. (1)

İnsanlık tarihi boyunca gökyüzü ve yıldızlar takvim olarak insanlığa rehberlik etmiş, astronomi başta olmak üzere daha pek çok bilim dalının gelişmesine yol açmıştır.

Tarih boyunca sırrının peşine düşülen yıldızlar, hakikaten kâinatın süsü, gökyüzü tam bir sanat eseri. Kâinatın güzelliğini anlamak ne mümkün, ama ona bir kez daha hayran olmak için, sanat güzel bir fırsat. İster geçtiğimiz haftalarda  kısaca bahsettiğim Hoca Ali Rıza’nın gece manzaralarına, ister Van Gogh’un meşhur Yıldızlı Gece’sine bakın; geceleyin gökyüzü ve yıldızlardan etkilenmemek imkânsızdır. Geleneksel ya da modern, empresyonist ya da sürrealist yıldızlardan etkilenmemiş bir sanat akımı yoktur. Buna dijital sanat da dahildir.

 Thomas Ruff – Sterne (Stars) 1h 55m/–30º, 1989

Vincent van Gogh, The Starry Night (Yıldızlı Gece), 1889.

Hoca Ali Rıza (1858- 1930), Kız Kulesi.

Hayatın içinde yer alan ve sürekli yenilenen sanat, kendini dijital dünyada da ifade etmenin yollarını buldu. Üstelik sanatçımız bunu iş hayatının ciddiyeti içinde yer alan gerçek verilerden üreterek ve yine bizi şaşırtacak şekilde yaptı. Yaratıcı bir zihnin egzersizlerinin sınırları yoktur. Bunları mevcudu bir başka görebilen, bazı yetenekler yapabiliyor. Sanatçımız Refik Anadol bu müthiş yeteneklerdendir.

No alt text provided for this image

pladis Artık Uzayda. Refik Anadol, pladis Veri Uzayı, 2018

2018 senesinde pladis için hazırladığı “pladis Veri Uzayı” eseri Yıldız Holding Çamlıca Kampüsü girişinde sergileniyor. “Pladis Veri Uzayı” fiziksel olarak üç boyutlu deneyimlenecek (immersive) bir simülasyon projesi. NASA’nın kamuoyu ile paylaştığı açık kaynaklı uzay araştırma verilerinden ve Ülker Takım Yıldızı’ndan ilham alan bu sanat eseri, bilim ve teknolojiyi sanata dönüştürerek, görülmeyeni görünür kılan, şiirsel bir dünya yaratmış. Pigmentlerin NASA Yıldız Dataları’ndan oluştuğu bu çalışmada sanatçı bizim de içine girerek dahil olduğumuz işitsel ve görsel enstalasyonuyla bizlerde sanal bir bilinç hali oluşturarak fiziksel dünyamızı dönüştürüyor. Baktıkça insanı içine çeken, sanki uzay boşluğunda salınıyormuşçasına özgürlük hissi veren, kainattaki aczimizi hatırlatan hem de sonsuzluk duygusunu tattıran muhteşem bir sanat eseri. Eğer siz de benim gibi iyi bir sanat eserinin sizi bulunduğunuz zaman ve mekandan alıp götürdüğüne inanıyorsanız, bu eseri görünce bunu hissedeceksiniz.

Sanatçımız Refik Anadol pladis Uzayında. Refik Anadol, pladis Veri Uzayı, 2018

Bu eserin tanıtımında 4 kanallı görsel ve işitsel enstalasyon kullanılıyor, tam görsel bir şölen! Sanat dünyayı deneyimleme biçimimizi değiştirmeye kalkar ve bu eser de bu görevini fazlasıyla yerine getiriyor. Refik Anadol varlıkları dijital dünyayla sınırlı olan verileri alıp içinde kaybolunası görsel bir dünya yaratmış. Öyle bir simülasyon dünyası kurmuş ki insan kendini gerçekten uzayda hissediyor. Geceleri gökyüzünde, ressamların tablolarında, fotoğrafçıların karelerinde, hatta kitaplardaki tasvirlerde gördüğümüz yıldızların bir parçası oluveriyoruz. Benim bu kadar etkilendiğim bu eseri sizlere anlatmaya çalıştım. Gelip görmenizi çok isterim. Ama dilerseniz, eserin ruhuna da uygun bir şekilde sizleri, dijital bir ortamda, bu yıldızlar alemiyle buluşturabilecek bir video hazırlanmış, iyi seyirler.

Not: Açık kaynak niteliğindeki bu yazı yazar zikredilerek iktibas edilebilir. Telif gerektirmez.

KAYNAKÇALAR:

(*) http://sabriulkerinhayathikayesi.com/hikaye/ulker-dogumu-firtinasi-dindi-yilmaz-ozdil

1) https://artsandculture.google.com/entity/lascaux/m04q6t?hl=tr

2) https://en.wikipedia.org/wiki/Star

3)https://www.esa.int/Science_Exploration/Space_Science/Herschel/How_many_stars_are_there_in_the_Universe

YORUM YAZIN