Toplum

Okuduğunu Anlamak Ya Da Anlamamak

LinkedIn

BU POSTU NEDEN SİLDİM?

Bu hafta farklı bir yazı ile karşınızdayım. Sizinle küçük bir sosyal deneyin sonuçlarını paylaşacağım.

“Ben % 40 gelir vergisi ödüyorum. Dubai’de ise sıfır! İki ülke devletlerinin halka sunduğu imkanlar arasında da farklar var. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz?” diye bir post attım. Çok sayıda yorum geldi. Bu küçük bir sosyal deney tecrübesi idi. Neler yaşadım ve neler öğrendim. Size aşağıda yazdım. İlginç bulacağınızı düşünüyorum.

Bir süre önce  “Ben %40 gelir vergisi ödüyorum. Dubai’de ise sıfır! İki ülke devletlerinin halka sunduğu imkanlar arasında da farklar var? Siz nasıl değerlendiriyorsunuz? “ yazan bir post attım, cevap beklemeye başladım.  Çok sayıda cevap geldi, hepsini okumaya başladım, hatta bazılarına da cevap verdim ama daha sonra cevaplar iyice anlamsızlaşmaya, benim sorduğum sorunun dışına çıkmaya, takipçiler arası karşılıklı konuşmaya, hatta Dubai yerine Katar diye yazılmaya başlayınca vazgeçtim ve postu sildim. Bu arada 300’e yakın cevap gelmişti. Oturup bunların hepsini okudum ve sorumun cevabımın kıyısından bile geçenleri değerlemeye alınca 218 cevaptan oluşan aşağıdaki tablo ortaya çıktı. Tekrarlanan cevaplar ise her bir ifadenin yanında yazıyor.  Haliyle endişe duydum; ben mi soruyu doğru soramıyorum, yoksa bazı takipçilerim mi anlamıyor, anlıyorlar da doğru cevabı vermek işlerine mi gelmiyor, yoksa trollük herkesin içinde saklı da dışarı çıkmayı mı bekliyor veya herkes bir mesaj vereyim de ne olursa olsun mu diyor; belki de karşıdakine laf çakma moda olmuş da ben fark etmemişim..

Neyse ben bu vesileyle bir kere daha ileteyim. Yıldız Holding % 100 Ülker ailesinindir, merkezimiz Türkiye’dedir. Ben yurt dışında gelir vergisi ya da herhangi başka bir vergi ödemiyorum. Tabii ki yurt dışında şirketlerimiz, üretim ve dağıtım tesislerimiz, çalışanlarımız var ve onlar bulundukları ülkelerin kanunlarına göre vergilerini ödüyorlar.

Bence tüm bunlar toplum olarak karşılıklı birbirimizi dinleyip anlamakta eksiklerimiz olduğunu gösteriyor. Derler ki duygu ve düşüncelerin anlaşılmasında kelimeler değil beden dili esastır. Araştırmalar gösteriyor ki bir konuşmada kelimeler %10, ses tonu %30, %60 oranında da beden dili etkilidir (1). Herhalde sosyal medya mesajlarında ortada beden dili olmayınca mesaj da yanlış anlaşılmaya müsait oluyor.

Bir de “alelacele sonuca varma hatası” (jumping to conclusion bias) diye bir şey var tabii; elde yeterince bilgi olmadan kısa yoldan sonuca varma hatası.  Bu konuda psikologların yaptığı, buradaki zihinsel hatayı ortaya koyan çok sayıda araştırma var (2).

Burada kuşkusuz Kahneman ve arkadaşlarının hem bilim hem de iş dünyasına hediye ettiği, her insanda var olduğu kabul edilen Sistem 1 ve Sistem 2 düşünce biçimlerine geliyoruz. Sistem 1, otomatik, akla ilk gelen, anlık fazla düşünme gerektirmeyen düşünce biçimidir.  Sistem 2 ise kontrollü, daha fazla çaba gerektiren, detaya giren analitik düşünce biçimidir.

Araştırmalar; sonuca alelacele varanlarla, diğerleri arasında Sistem 1 düşünme açısından bir fark olmadığını ama Sistem 2 düşünme biçimi açısından önemli bir fark olduğunu gösteriyor. Sonuca fazla düşünmeksizin varanlar,  Sistem 2’ye,  yani kontrollü, analitik, çaba gerektiren düşünme biçimine, sonuca detaylı düşünerek karar verenler kadar yatkın değiller. Size ilginç bir veri: Günlük yaşamda sık olarak rastlanan “Alelacele sonuca varma hatası” aynı zamanda şizofrenlerde rastlanan en önemli özellikmiş ve bu konuda yapılan araştırmaların çoğu bu nedenle psikiyatri dergilerinde yayınlanıyor (3).

Dr. Leon F. Seltzer ise yazdıklarınızı ve söylediklerinizi  “Karşıdaki 9 nedenle yanlış anlayabilir” diyor ve şu nedenleri sıralıyor:

1) Zihni size tam odaklanmamıştır.

2) Zihni  yorgundur.

3) Size kızgındır.

4) Size negatif olarak duyarlılaşmıştır.

5) Ona geçmişten bir şey hatırlatıyorsunuzdur.

6) Diğeri uzlaşmaz bir tutum içindedir ve farklı görüşlere kapalıdır.

7) Diğeri daha eğitimsiz ya da daha bilge olabilir.

8) Diğeri kullanılan sözcüklere farklı anlamlar  atfediyordur?

9) Diğeri kullanılan sözcük ve ifadeleri sizin söyleme biçiminiz  nedeniyle yanlış anlıyordur (4).  

Yukarıda da gördüğünüz gibi yanlış anlaşılmak neredeyse doğru anlaşılmaktan kolay görünüyor. Nasıl yapsak da postları daha anlaşılır şekilde atabilsek  acaba?

Şimdi gelin, yorumlara bir bakalım:


#vergi #piyasa #dubai #gelir #ekonomi

  1. Dubai  Petrol zengini (37)
  2. Bizde vergiler doğru yere gitmiyor ki (37).
  3. Ücretliler daha fazla ve kaynakta vergi ödüyor, gelirden düşemiyor (16)
  4. Dubai’de petrol az, yabancı sermaye, turizm zengini (12).
  5. Nüfusu az, coğrafya farklı (10)
  6. Dubai demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti değil, karşılaştırma yanlış (9)
  7. İngiltere’de ne kadar? Oraya da ödüyorsunuz (9)
  8. Zengin fakir, ücretli patron aynı gemide (8)
  9. Zenginsiniz, size bu ülke daha fazla imkan tanıyor (7)
  10. Avrupa’da % 60’a dayanan vergiler var(6).
  11. Yüzde %40 da çok fazlaymış (5).
  12. Bizi İngilizler, ABD finanse etmiyor (4).
  13. Sorunumuz vergi toplanamaması (4)
  14. Hükümet 3 harfilere yüklendi niye bu soru? (3)
  15. Vergisi sıfırlananlar ne olacak? (3)
  16. Ödeyip sonradan vergiden düştüklerinizi de sayın (3).
  17. Faizle geçin vergiden muaf ol (2)
  18. Niye vergi ödemek rahatsız mı ediyor? (2)
  19. O kadar vergi ödeyip bir de Forbes’da en zenginsiniz. Bravo! (2)
  20. Vergi yükü ağır ama siz ürünlere ekliyorsunuz (2).
  21. Üretmiyoruz (2).
  22. Ülkeme kızma, çok çalışalım bir gün almayacak (2).
  23. Ne güzel %40’ı millete harcıyorsunuz (2)
  24. Biz de araba alırken 3 katını ödüyoruz. (2)
  25. Bizde dolaylı vergi çok (2)
  26. Herkes veriyor siz de verin
  27. Harvard’a 24 milyon bağış yaptınız
  28. Güney Afrika ile karşılaştırmak daha doğru, koşullar daha benzer.
  29. Fiili vergi oranına bakmak lazım.
  30. Vergi oranı düşükse mali şeffaflık azalır.
  31. İki ülkenin GSYİH’leri farklı
  32. Herkes devlete çalışıyor.
  33. Dubaiye fabrika mı açacasınız?
  34. İskandinav ülkelerinde de vergi fazla.
  35. Maliye oradan buraya fatura kesildiğini biliyor.
  36. Gelir vergisi sektöre göre olmalı
  37. Gerard Depardieu Fransa’dan bu yüzden kaçtı.
  38. % 40’la kalsa iyi.
  39. Devletten aldığınız teşviklere sayın.
  40. Daha az vereyim diye başka ülkelerde tesis açarken iyiydi.
  41. Gün gelecek ne kadar vergi verdiğini herkes öğrenecek.
  42. Yüzdesine değil miktarına bakın.
  43. Ben Hollanda’da % 52 gelir vergisi ödüyorum
  44. Vergi ödemezseniz çalışanlarınız sizden çalar.
  45. Çok kazanandan çok vergi almak saçma.
  46. Yabancı yatırımcı çekmeliyiz.
  47. Vergi alsalar, çalışacak insan bulamazlar
  48. OECD gelir vergisi ortalamamsı % 35. Biz yukardayız.
  49. Spora milyonlar veriyorsun, sesin çıkmıyor.
  50. Yabancılara kar payı ödüyorsunuz, ona üzülmek lazım, oysa devlet sizi desteklemeli
  51. Zekat sorunu çözer.
  52. Size Jack Ma’yı hatırlatırım.

Halbuki bu postta ben açıkça sizin değerlendirmenizi sormuştum. Yoksa vergi vermekten şikayetçi değilim. Postta öyle bir mesajım da yok. Dubai gibi “petrol zengini olmayan” fakat vatandaşlarından vergi almayan bir şehir devleti nasıl bir cazibe merkezi olmayı ve sadece kendi ülkesini değil tüm dünyayı da Dubai’ye yatırım yapmaya yöneltebiliyor. Genel anlayış olan yaygın ve yüksek vergilerle de bunu başaran örnekler var, mesela İskandinav ülkeleri , ama …..?

Velhasıl ufuk açıcı, benim de katkı sağlayabileceğim bir katkı ummuştum “siz nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusunu sorarken, heyhat nasip!

Peki postu niye sildim?

Sosyal medyada her şey kalıcı oluyor. Onun için “Hiç olmazsa açıklaması ile anlaşılır olsun bu küçük sosyal deney tecrübesi” diye düşünerek   sayfamda/blogumda bu şekilde yer alsın istedim. Umarım bu kez doğru anlaşılmışımdır.J

Kaynakça   

Not: Açık kaynak niteliğindeki bu yazı yazar zikredilerek iktibas edilebilir. Telif gerektirmez.

YORUM YAZIN