Bu hafta Genç MÜSİAD’ın düzenlediği bir etkinlikteydim. ‘Global Harmony’ yani ‘Küresel Ahenk’ temasıyla gerçekleşen 8. Uluslararası İş İnsanları Kongresi (ÜGİK) bir harikaydı!
“Harmony” (Ahenk) ve “Opportunity” (Fırsatlar) ile birlikte, bu temanın üç ayağından birini oluşturan “Simplicity” (Sadelik, Yalınlık) temasında sorulara cevap verdim. Bu kavramın odağında; iş süreçlerinin, ürünlerin veya hizmetlerin daha anlaşılır, sade ve etkili hale getirilmesi yer alıyor. Dilim döndüğünce anlattım bildiklerimi, gözlemlerimi ve düşündüklerimi. Birbirinden kıymetli konuşmacıları ve üç bine yakın katılımcıyı bir araya getiren bu kapsamlı organizasyon, kolektif eylemin ve bilincin altını etkili bir şekilde çizdi. Genç MÜSİAD’a ve katkıda bulunan herkese canıgönülden teşekkürler! Neler konuştuk derseniz birkaç alıntı ekliyorum:
Spans ve Layers yani Kapsamlar ve Katmanlar, bir şirket içindeki organizasyonun yapısını ve hiyerarşiyi ifade eder. Kapsamlar, doğrudan bir yöneticiye rapor veren çalışanların sayısı, katmanlarsa kuruluş içindeki hiyerarşik seviyelerin veya yönetim katmanların sayısı demek. Kapsam bizde ortalama 4, bunu 8e çıkarmaya çalışıyoruz. Bir GM’e kaç kişinin bağlı olduğunu gösteriyor. Katman ise ortalama 6, hedefimiz olan 4e düşüreceğiz en kısa süre içinde. Yani GM’e ulaşana kadar kaç kademe geçildiği.
Gelişmekte olan Türkiye ekonomisi dünya ile rekabet edecek hale gelip, gümrük bariyerleri azaltılıp, dünya ticaretiyle entegre olduğunda, biz de ana işimizde globallaşebileceğimizi gördük ve buna uygun hamleleri yaptık. Godiva ve United Biscuit’i aldık. Şu anda dünyada hatırı sayılır bir oyuncuyuz çok şükür. Tabii bunun için stratejimizi değiştirip YH’de ana işimize odaklamamız gerekiyordu. Biz son yıllarda birçok kategori ve sektörden çıktık; 30dan fazla marka ve fabrika sattık; çok şükür bunların hepsi hala çalışıyor ve satın alanlardan hiç kimse yumurta aldım, sarısı çıkmadı, diye şikayet etmedi.
Eskiden tezcanlı olduğum için, iş istedikten sonra gider işleri kendim yapar, keza gece geç vakitte kontrol ederdim. Ancak bu tempo ile başarılı olamayacağımı anlayınca üst kademe yöneticiler istihdam ettim. Hedefleri belirleyip performans göstergeleri üzerinde anlaşıyoruz, bütçe ve planlar hazırlanıyor ve yıl içinde düzenli olarak gözden geçiriyoruz. Önemli olan, delege ettiğim insanların kendi görev ve sorumluluklarını benimkinden daha iyi yapacaklarına inanmamdır. İlan edilen YETKİ/ONAY çizelgelerine göre herkes işinin gereğini yaparsa, birbirinin yetkisine tecavüz etmezse işler düzgün bir şekilde ilerliyor. Yani bizim şirkette birçok Murat Ülker var!