Sabahki postumda sizlerle kısa bir süre önce ziyaret ettiğim Mısır gezimden bahsetmiştim. Bu da gezimin ikinci kısmı, daha çok beni etkileyen İslami Sanatlar Müzesi ve Kahire’nin kutsal mekanları hakkında. Bol ayrıntılı, fotoğraflı ve vidyolu bir makale oldu. Sizi biraz bilgilendirebilirsem ne mutlu bana #mutluetmutluol
Mısır goyamda ilk yazıdaki keşiflerimin devamını paylaşmak istiyorum. Kahire’de ziyaret edilebilecek birçok kutsal mekan var ve Hüseyin Camii de bunlardan biri. Çok acı bir hadisenin, İslam’ın ilk döneminde gerçekleşen kanlı bir iktidar mücadelesinin Hz. Hüseyin’in Emeviler döneminde Kerbela’da şehit edilişinin sonucunda “başının” mezarının bulunduğu yer burası. Hz. Hüseyin’in öldürüldüğünün kanıtı olarak başı kesilerek iktidara sunulmuş ve nihayet cömert Mısır halkının kabulüyle Kahire’ye getirilmiş ve buraya defnedilmiş. Günümüzde bu ziyaretgah sayesinde anılıyor.
Mısır gezimi tamamlamadan önce İslam Eserleri Müzesini de gezme fırsatı buluyorum bu sefer. Hepsi birbirinden özel ve güzel eserler var. Her biri çok kıymetli ancak ne yazık ki sergilenmeleri hiç de başarılı değil. Çok daha az sayıdaki eser Louvre Müzesi İslam Eserleri pavyonunda çok daha şık bir şekilde sergileniyor, hatta oradaki ışık kompozisyonuna hayran kalmıştım. Ancak burada aradığımı bulamadım. Hatta buranın yegâne dükkanında çalışan kişi İngilizce bilmediği için iletişim kuramadım ve heykel olarak satılan aslında oldukça ilgimi de çeken mavi hipopotamlardan hediye olarak alamadım. Bu kadar kıymetli eserin bulunduğu bir alana muhakkak daha fazla özen gösterilecek diye düşünüyorum.
Bu gezideki son durağım ise Nil Nehri oldu. İstanbul’un boğazı neyse mısırın Nil’i aynıdır. İçinden su geçen şehirlerin hep bu mevkileriyle anıldıkları malumunuz. Nil de bunun hakkını verir güzellikteydi her zamanki gibi. Gün batımında yelkenlileri izlemek de kuşkusuz ruha huzur veren bir andı.
Ekte önce fabrika ve piyasa, sonra İslam Eserleri Müzesi ve şehirden enstantanelerin olduğu fotoğraflarımı paylaştım.
Not: Açık kaynak niteliğindeki bu yazı yazar zikredilerek iktibas edilebilir. Telif gerektirmez.