Geçen hafta YÜZÜN BİZE AİT (Your Face Belongs to Us) isimli kitaptan yola çıkarak yüz tanıma teknolojisinin gelişimini ve bu teknolojinin toplumsal etkilerini derinlemesine inceledim. Kitabın yazarı Kashmir Hill, bu konudaki öncü şirketlerden Clearview AI’ın faaliyetlerini ve bu teknolojinin kullanımının getirdiği etik ve mahremiyet sorunlarını ortaya koydum.
Kitap, yüz tanıma teknolojisinin tarihsel kökenlerinden başlayarak, günümüzdeki uygulamalarına ve gelecekteki potansiyel etkilerine kadar geniş bir perspektif sunuyor. Hala okumayanlar için yazımın kısa vidyosu ve linki ekte…
Yarın teknoloji ve iktidar ilişkilerini inceleyeceğiz. Acaba yapay zeka teknolojileri bilip bilmeyenin öngördüğü gibi birçok çalışanı işinden edecek mi? MIT profesörleri Daron Acemoğlu&Simon Johnson bu konuyu ele alan kitaplarında tarih boyunca teknoloji ve ilerlemeyi el ele yürüyen iki kavram olarak değerlendiriyorlar. Teknolojinin çoğu zaman gücü elinde bulunduranlar tarafından yönlendirildiğini, ancak her zaman toplumun yararı gözetilmediğimi kanıtlarıyla gösterip ortaya yeni bir vizyon koyuyorlar. Gerçekten de teknoloji küçük bir grubun kontrolündeyken, iktidar ile teknoloji ilişkisi üzerine düşünmek ve burdan yola çıkarak vizyon ortaya koymak önemli. Bu konudaki görüşlerimi öğrenmek üzere yarın saat 11.00’de tüm platformlarda bekliyorum.
Yazının tamamı: https://muratulker.com/y/mahremiyetimiz-kalmadi/