Dijital Pygmalion Etkisi Ya da Kendi Kendini Gerçekleştiren Kehanette Son Perde!
veya
Aç Tavuk Kendini Darı Anbarında Sanır, Herkes Kendi Rüyasını Görür.
Eski yunan efsanesine (bence masal) göre bir heykeltraş olan Kıbrıs prensi Pygmalion’un , kadınlar hakkında beklentisi yüksekmiş ve kendine göre kusursuz bir kadın yapmak istemiş.
Ortaya fildişinden bir heykel çıkmış ve buna Galatea adını vermiş. Prens o kadar güzel bir heykel yapmış ki, onun mükemmeliğine kendisi de inanmış ve kendi yaptığı heykele aşık olmuş.
Bu efsane daha sonra sair efsanelere, şiirlere, romanlara, öykülere, filmlere konu olmuş. Hatta üzerine çok sayıda psikolojik açıklama, model, kuram geliştirilmiş. Örneğin ABD’li hoca Robert Merton söz konusu psikolojik süreci aşağı yukarı şöyle özetlemiş:
1. Kişinin bir beklentisi vardır.
2. Bu beklentiye uygun davranır.
3. Beklentisi gerçekleşir, yani kehanet doğrulanır.
Yani özetlersek kehanet kendini gerçekleştirir. Bugün yaşadığımız çağda ise bir deli sosyal medyada taş atıyor, milyonlarca trol akıllı ile taş saniyede kuyudan çıkıyor ve birlikte kehanetin gerçekleştirdiğine inanıyorlar. Yani Pygmalion bu çağda yaşasaydı biri yaptığı heykel için “çok çirkin yaa…” diye yazsaydı, kimse yazanın uzmanlığına, niye güzel niye çirkin dediğine bakmadan heykelin “çirkin” olduğunu kabul edecek, prens de heykeline aşık olamayacaktı bile!
Bilmem anlatabiliyor muyum.1 Nisan 2017’de gerçekleşen olayla ilgili olanı biteni bizim açımızdan, Joep Cornelissen’in Kurumsal İletişim kitabına yazdığım önsözde özetlemiştim. Bir kez daha hatırlatmak amacıyla paylaşıyorum (*). Şunu da ekleyeyim; hadise sonrası yaptırdığımız araştırmada bu reklamı gören ile görmeyen arasında 9 puanlık bir fark var. Reklam görünürlüğü ise %11,9. Benim açıklayıcı tivitim ise 12milyon kişiye ulaşınca ben de gayri ihtiyari sosyal medyada jübile yapmış oldum. Bu arada yakında duyarsınız, Ülker üç yıldır üst üste “İyi Yaşam Markası” seçildi. Biz işimize bakıyor, bu ülkeye layık olmak için çalışıyoruz.