Geçen hafta gıdaların içerikleri, tehlikeler, zararlı olup olmadıklarıyla ilgili bir yazı yazdım. Bunun nedeni bazen yazılarımın altına yorum yazarak, soru sorarak gerçekten işin doğrusunu öğrenmeye çalışanlardı. Yazımın başlığını da “MESELE NEREDE? SÖZDE UZMANLAR MI, SOSYAL MEDYA MI YOKSA ULTRA İŞLENMİŞ GIDALAR MI?” İdi. Ama işin gerçeğine kulak tıkayan, yanlışın yayılmasından nemalanan troller yine işlerine geldiği gibi cımbızlayarak yalan yanlış yorumlar yaptılar. Ama ben, gerçekten “işin doğrusunu öğrendim” diyen çok sayıda geri dönüş de aldım ve kendimi mutlu saydım. Hep ne diyoruz #mutluetmutluol.
Evet gıda, günlük hayatımızın vazgeçilmez bir parçasıdır. Yaygın, göz önünde oluşu ve vazgeçilmezliği buna sebep gösterilirken dayanağı olan bilim, tarih ve kültürel bağlantılara pek önem verilmiyor. Gıda meselesi yemekle sınırlı değil; işin içinde biyoloji, psikoloji ve ekonomi gibi pek çok boyut var. Gıda tarih içinde kültürel, ekonomik ve bilimsel yönleriyle insanlık tarihinin ayrılmaz parçasıdır. Gıda en basit anlamda, vücudumuzun enerji ihtiyacını karşılayan, büyüme ve onarım süreçlerini destekleyen ve metabolizmayı düzenleyen maddeler olarak tanımlanabilir. Makro besinler karbonhidratlar, proteinler ve yağlar, vücudun günlük enerji ihtiyacını karşılar; mikro besinlerse (vitaminler, mineraller vb) bağışıklık sistemimizi güçlendirir, genel sağlığımızı korur.
Yazımda Katkı Maddeleri, Gıda Resmi Otoriteleri, Gıda Kodeksi, Gıda Endüstrisinin Gelişimi, İnsanın Gıda ile İlişkisi ve Yeme Davranışı, Küresel Gıda Problemleri gibi konuları detaylıca inceledim. Amacım bilgi kirliliğinden kurtulmak isteyenlerin derdine bir nebze çare olmak. Yazımın linki kısa bir tanıtım vidyosu ekte.
Yarına gelirsek…
Geçen yıl bir yazı yazmış ve şöyle demiştim: “2023ü 2024e bağlayan günleri Riyad, Cidde, Mekke ve Medine’de geçirdik. Bu benim yeni bir yıla girerken tercihim oluyor. Dünyanın çoğu durmuşken zoraki tatil yapmadan hayata devam ediyorum ve hatta kutsal mekanları ziyaretle bir iç muhasebe yapma imkanı veriyor…” (https://muratulker.com/y/hem-ticaret-hem-ziyaret-iki-cihanda-goya/). Bu yıl da 2024’ü 2025’e bağlayan günleri Medine, Cidde ve Mekke’de geçirdik. Sizlere yarın bu gezide dinlediğim, çevresinde gezindiğim; saygıdeğer (mükerrem) Mekke şehrinde yapılan Hz. Hatice Evi Kazısı hakkında okuduğum Ahmed Zeki Yamani tarafından meydana getirilmiş bir kitaptan bahsedeceğim. Saat 11.00’de tüm platformlarda görüşmek üzere.
Yazımın tamamı: https://muratulker.com/y/gida-nedir-ne-degildir/