Yazılarım

Coşku, heyecan, keyif: Formula 1 İstanbul

LinkedIn

1920li yıllardan itibaren dünyada en çok takipçisi olan Formula 1, saatte 300kmye varan hız ve kıyasıya mücadele içinde geçen adrenalin yüklü bir spor. Sahnede görülen yarışçı pilotlar, ama ardında çok güçlü ve her bir üyenin oldukça kritik rolü olan bir ekibin emeği var. Tek bir hata, tek bir yanlış hareket bile sizi diğerlerinin sadece saniyelerce gerisine düşürecek ve tehlikeli sonuçlara yol açabilecek bir aktivitedir. Yani aslında ekranda gördüğümüz 10 takım ve 20 pilotun çok ötesinde bir performanstır bu; perde arkasında görev yapan kişi sayısı yaklaşık 4binmiş. Bu ekip bir sezon boyunca dünyada 20den fazla kenti geziyor, tüm sistemleri bir anda kuruyor, kusursuzca işlemesini sağlıyor ve aynı hızla toparlanıp bir sonraki şehre geçiyor. Tabi Formula 1 uğradığı her şehirde yeme/içme/konaklama katkısının yanı sıra turizme de ciddi bir etkisi oluyor.

Ülkemizde ise 2005-2011 yılları arasında gerçekleşen Formula 1 yarışları geçen seneye kadar uzunca bir süre yapılamamıştı. Geçen sene ise yarışlar pandemi nedeniyle seyircisiz yapılmak durumunda kalmıştı. Bu senenin gerçekleşen rakamlarını henüz bilmiyorum ama geçtiğimiz sene pandemi nedeniyle seyircisiz izlenmesine rağmen ülkemize 100milyon dolar bırakan bu büyük yarış organizasyonu için bu sene 30bini aşkın yabancı toplam 100binden fazla seyirci yerinde canlı izledi.

Normalde dünyada konuşulan rakamlara göre Formula 1e gelen bir seyirci 3 günlük organizasyonda ortalama günlük 320 dolar gibi bir para harcıyormuş. Böyle bakıldığında memlekete hem tanıtım hem de ekonomik bakımdan katkısı pek pozitif. Bunlardan bahsederken Formula 1’in tekrar memleketimize dönmesini sağlayan Vural Ak ve ekibine canı gönülden teşekkür etmek lazım. Şimdi hedefleri 10 yıllık bir anlaşma imzalamak ve umarım muvaffak olurlar da her sene bu güzel, heyecanlı organizasyon güzel İstanbul’umuzda yapılır.

Intercity Istanbul Park Haritası

Bu arada hobi olarak yarış arabaları süren ve İngiltere, İspanya, Almanya gibi dünyanın birçok ülkesinde bunu deneyimlemiş biri olarak gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki en iyi pist İstanbul’da. Düz ve hız yapabileceğiniz bir start alanı (14-1), ardından bayır aşağı kavisli bir bölüm. (3-4-5) ve (8).viraj, yine uzun yüksek hız parkuru (8-12) ama dönemeçlerden oluşan bölümüyle her şeyi barındıran çok keyifli bir pist İntercity İstanbul Park.

KTM

Bireysel yarış ve otomobil merakım gençlik yıllarımdan beridir. Ama tahmin edeceğiniz üzere yarışı sadece buna özel pistlerde yapıyorum, hatta üstte gördüğünüz KTM aracım da Intercity otoparkta duruyor. Daha önce de birçok müstesna otomobil kullanmıştım, hatta aralarında 1932 yılından kalma olanı bile var ve bunlardan birkaçını sergilenmesi için Rahmi Koç Müzesine bağışlamıştım. Sanıyorum şimdi Ankara’da sergileniyorlar… not; yarış için arabaları genelde ödünç alırım.

Formula 1’deki en önemli, en kritik bölümlerden biri de pit stop yani aracın hızlıca tekerlek değişimi, kontrol, ayar ve onarımların gerçekleştiği ve saliselerin bile önemli olduğu anlar. Formula 1 mükemmel bir takım eforu ister, demiştim. Bu video bu pazar son yarıştan, Lewis Hamilton, Pit Stop Anı; herkesin kendi işini son derece sürat ve ahenkle gerçekleştirdiğinin ve aracın her noktasına nasıl müdahalede bulunduklarının en gözle görülür hali…

Bu video da bugünkü yarıştan; 1. olan Mercedes takımının pilotu Valtteri Bottas, ikinci ve üçüncü ise Red Bull’dan Max Verstappen ve Sergio Perez’di. Takımların sevinçlerini yaşama halleri ise birbirinden farklıydı. Red Bull, Mercedes ekibinden önce pilotlarını karşılamak için yerlerinden fırladılar, herkesin birbirine sarıldığı tebrik seremonisi uzun sürdü; Mercedes ekibi ise ciddiyetiyle birinci olan pilotlarının arabadan çıkışından sonra ekip arasında sevinçlerini daha ölçülü yaşadı. Bu kültürel ve yerel farklılıklar bizimki gibi global şirketlerde de çok sık gözlemlediğimiz şeylerdir. Doğrusu ya da yanlışı yok bunun, bu yaşamdır. Böyle bakınca bu spor, ahenkli ve süratle kusursuz ekip performansı, rekabetin çok yoğun olduğu ve birçok parametrenin hızla değerlendirilmesi gibi unsurlarıyla iş dünyasında bizlere birçok ipucu veriyor. Meraklısına The Kitap yayınlarından çıkan “Performansın Sınırlarında Yarışçılarından Yöneticilik Dersleri” kitabını da önerebilirim. https://www.istegelsin.com/product/ATB28-AD

Formula 1’den bahsederken efsanevi pilot Michael Schumacher’den bahsetmeden geçmek olmaz. Netflix’de şu an gösterimde olan Schumacher belgeselini daha yeni izledim. Aldığım notlar; 23 yaşında ilk Grand Prix’ini kazanmış; aileden geliyor bu merak, babası önce rençbermiş, sonra büfe işletmişler falan, ama hep go-kart işletmesi varmış. Schumi 6 yaşından itibaren go-kart yapmış. İlk gençlik yıllarından itibaren planlı ve profesyonelce hareket ettiğini söylüyor. Bir keresinde yarışta başka bir araca arkadan çarpmış ve çok sinirlenmiş, ona arkadan çarpan kendisi olduğu için biraz sende de hata olabilir hatırlatması yaptığında ise hiçbir zaman hatalı olduğumu hatırlamıyorum, diyor. Bu yanıtı belki biraz arogan gelebilir ama bu onun karakterinden, gerçek bir mükemmelliyetçi olmasından kaynaklanıyor.

Hayat iyi kötü sürprizlerle dolu malumunuz, dünyanın en tehlikeli ve adrenalin dolu sporlarından birinin gelmiş geçmiş en efsanevi isimlerinden biri defalarca çıktığı pistte değil de ailesiyle çıktığı kayak tatilinde basit bir düşüşte kafasına taşa çarparak uzun yıllar süren sağlık savaşına başladı. Ailesi ise bu kazayı büyük bir şanssızlık olarak görüyor ve özel hayatımızın özel kalmasını istiyoruz diyerek çok bilgi paylaşmıyor. “Michael hep bizi, tüm ailemizi gözetmişti. Şimdi biz aynını onun için yapıyoruz. Çoluk çocuk hep beraberiz ve onun rahatı, mutluluğu bizim emelimiz” diyorlar.

Güzel bir tesadüf, bu yarışta oğlu Mick Schumacher Haas takımında yarıştı ve sıralama turlarında başarılıydı. Genç pilot yarışı 19. sırada tamamladı.

Velhasıl yüzde yüz konsantrasyon ve anı tüm coşkusuyla yaşamayı gerektiren bir spordur, otomobil yarışları, hem yapanlar hem de izleyenler için büyük bir heyecan ve keyif…

Not: Açık kaynak niteliğindeki bu yazı yazar zikredilerek iktibas edilebilir. Telif gerektirmez.

YORUM YAZIN