Geçen hafta Burhan Doğançay’ı yazdım. O Türk sanat dünyası için oldukça mühim bir isim. 1929’da doğan sanatçının yaşam öyküsüne baktığımızda da ne kadar çok yönlü olduğunu, hayattan beslenmenin onun ne kadar odağında olduğunu görebiliyorsunuz.Onu tanır bilirdim ama samimiyetimiz Mavi Senfoni’yi aldıktan sonra başladı. O dönemler New York’da yaşıyordu ve ben de iş için gidip geldikçe onu görmeye giderdim, çok güzel sohbetlerimiz olmuştu. Yazımı şöyle bitirdim:
“Burhan Doğançay’ın bizlere çok önemli bir mesajı oldu; hepimiz biriz, hepimiz duygularımızda ortağız… Açıkçası Doğançay’ın Yıldız Holding koleksiyonundaki eserleriyle iftihar ederim. Sizlere de Balo Sokak’ın sonundaki Doğançay Müzesi’ni gezmenizi, nelerden ilham aldığını okuyarak eserlerini yakından incelemenizi öneririm. Siz de etkileneceksiniz, bundan eminim.” Yazının tamamını okumak isteyenler için linki burada
Videolarım