“BİZE YAYINCI DEMEYİN; BİZ LÜKS BİR MARKAYIZ” “Coffee Table” kitaplara merakım çok, hatta Yıldız Holding’de çoğunlukla hediye kitaplardan oluşan bir kütüphanemiz var. Sağ olsun benim bu sevgimi bilenler de bana bir hediye alacaklarsa mutlaka ikonik kitaplar alırlar, çok teşekkürler.
Yakında 1000den fazla kitaptan oluşan bu kütüphaneyi de ziyarete açmayı düşünüyoruz. Ama en iyi sergileme ve istifadeye sunma şeklinde karar kılamadım. Tabii hedef kitlenin tespiti ve ulaşmak da cabası…
Bu konuda fikirlerinizi yorumlarda beklerim.
Assouline’ın öyküsünü bu nedenle paylaşmak istedim. Her şey şöyle başlamış. Önce kurucu Prosper Assouline lüks tüketicilerin ayakkabılara 650 ABD doları kadar harcamaya istekli olduklarını fark etmiş ve pamuk üzerine basılmış ve antika bir sariye (hint kumaşı) elle sarılmış özel bir baskı hazırlamış. Kitabın konusu da Hindistan’ın Rajastan Eyaleti imiş. Fiyatı astronomik, o vakitte 600 dolar yani bugün yaklaşık 2.000 dolar. Assouline’ler – Fransız karı-koca Prosper ve Martine ile 30 yaşındaki oğulları Alexandre – kuruluşundan bu yana geçen 30 yılda yaklaşık 2bin kitap üretip satmışlar. Bunlar sanat tarihi, moda, iç mekan, seyahat, toplum ve spor konularını kapsıyor. En pahalıları olan The Ultimate Collection – deri ciltli ya da kadife veya deriyle kaplı sınırlı sayıda cilt – beş rakamlı aralıklarda yani 10bin dolardan satılıyor…
İşlerinin bir diğer unsuru kurumsal ve özel müşteriler için kütüphaneler oluşturmak ve bu kütüphaneleri Assouline markalı ürünlerle donatmak olduğunu söylüyorlar. Versailles üzerine kadife kapaklı ve 4.900 dolar fiyatlı özel bir baskı, Versailles şatosunun iç mekanında özel bir turla birlikte sunuluyor. Marka’nın hedefi, ürünlerinin koleksiyonlara dahil olması imiş.
Son zamanlarda podcast yayıncılığı (“Culture Lounge Podcast”) ve dijital dergi işine de girmişler…
LVMH’nin azınlık hissesine sahip olduğu Assouline 30. yıldönümünü kutluyor. Şirketin kar hanesine önemli bir katkıda bulunan, işin yaklaşık yüzde 25’ini oluşturan özel yayıncılık kolu, Cartier ve Coca-Cola gibi farklı markalar ve Fransa ve Birleşik Arap Emirlikleri de dahil olmak üzere hükümetler için özel kitaplar yayınlıyor. Prosper Assouline’e göre iş hacmi son beş yılda iki katına çıkmış ve bu artış kısmen e-ticaretin getirdiği sipariş ve teslimat kolaylığından kaynaklanıyor. Online trafik sıçrama yaparak 2020-21’in aynı 12 aylık dönemine kıyasla 2023-24’te yaklaşık yüzde 250 artıyor. Halbuki marka 1994den beri “az bulunurluğu ve ayrıcalıklı bir imajı” sürdürüyor. Assouline, Londra’daki yaldızlı amiral gemisi Maison Assouline ve önümüzdeki ay Suudi Arabistan’ın Riyad kentinde açılacak olan ve içinde lüks bir restoranın da bulunduğu 10bin metrekarelik ikinci amiral gemisi de dahil olmak üzere dünya çapında 18 mağaza işletiyor. Ayrıca Paris’teki Plaza Athénée ve Hong Kong’daki Peninsula gibi otellerde butik alanları bulunuyor. Markanın New York’taki Madison Avenue 62. Cadde’de butiği Kiton,Hermès ve John Lobb ile aynı bloğu paylaşıyor ve küçük bir kafesi de var. Mermer konsollar, İran halıları, heykeller ve yüksek kitaplıklardan oluşan iç mekanı, kesinlikle “sıradan” bir kitapçı havasında değil. Raflarda, şirketin popüler seyahat serilerinden – Miami, Provence ve Dubai gibi kitaplar ve markanın başarısını üzerine inşa ettiği Dior, Alaia ve diğer tanınmış moda isimleri üzerine küçük, nispeten uygun fiyatlı monografiler özenle dizilmiş. Bu raflar “Nadir Arabalar” gibi özel baskılarla dolup taşıyor: Dünyanın En Seçkin Arabaları, golf topu dokulu metal kapaklı Golf, Chanel İmkansız Koleksiyon gibi özel baskılar… Bu nadide objelerden birini incelemek isteyen bir müşteri, hemen bir görevli tarafından karşılanıyor ve markanın misyonuna uygun olarak, o nadide kitabı inceleyebilmesi için bir çift beyaz pamuklu eldiven ile sunuyor. Alex Assouline: Biz sadece ticari başarıdan ibaret değiliz. Alışverişe sanat ve zeka katıyoruz. Önemli ve algıda olan tüketici iştahıyla uyumlu bir iddia. New York merkezli bir tüketici araştırma ve danışmanlık firması olan Luxury Institute’un CEO’su Milton Pedraza, doktorların ofislerinde, varlık yönetimi firmalarda ve kurumsal kütüphanelerde sıklıkla sergilenen coffee table ciltleri için “kültürel göz zevki” terimini kullanıyor. Manhattan’daki showroom ve restoranlardan oluşan Genesis House adlı müşterisi için bir Assouline kütüphanesi döşeyen Pedraza: “Bu kitaplar gizli bir zenginliği temsil ediyor, ziyaret ettiğiniz yeri tanımlıyor ve görsel kanıt sunuyor. Mesela sahiplerinin varlıklı, eğitimli ve zevk sahibi insanlar olduğunu…” Rizzoli New York’un uzun süredir yayıncısı olan Charles Miers’in de: “Bu kitaplar sahibini tanımlamaya yardımcı oluyor; sahiplerinin entelektüel merakını kanıtlamanın yanında, “sosyal şıklık ve modaya uygunluk göstergesi…” Bay Miers, bu trendin bir çıktısının da Rizzoli’nin Anna Wintour tarafından yazılan “Tom Ford” olduğunu hatırlattı. 2004 yılında piyasaya sürülen ve fiyatı 140 dolar olan kitabın 20 yıl önce olduğu gibi şimdi de çok sattığını söyledi. Miers’e göre otellerdeki, restoranlardaki, kulüplerdeki ve hatta Equinox gibi lüks spor salonlarındaki perakende alanları onlar için çok önemli hale gelmiş. Satışlarının yaklaşık yarısı normal kitapçı kanallarının dışında gerçekleşiyormuş. Bununla birlikte kitapçıların envanterinin önemli bir bölümünü oluşturan resimli kitaplar da göz ardı edilemez. Bal Harbour ve Coral Gables’da lüks şubeleri bulunan Miami’deki Books & Books’un kurucusu ve sahibi Mitchell Kaplan: “Pazarın resimli kitaplar bölümünün performansı son derece iyi diyor. Bu sanat ve fotoğraf kitapları mağazalarımızın perakende alanının yaklaşık yarısını oluşturuyor. Bunlar bizim özel sosumuz.” Mağazalarda en çok satılanlar arasında, hediyelik eşya olarak alınan Assouline seyahat kitapları yer alıyor. Alıcıları, Sistine Şapeli, Louvre ya da Versailles olsun, bu dünyanın bir parçası olarak hissetmek istiyor. Motosikletler üzerine 1.200 dolarlık bir kitap gibi Assouline sınırlı baskıları da popülerliğini koruyor; insanlar bunları evleri için tasarım öğeleri olarak satın alıyor. Assouline tarafından basılan coffee table kitapları, artık evinizi süsleyen pahalı biblolar gibi yaşam tarzını belirleyici görünüyor. Aralarında Caledonia gibilerinin de bulunduğu kurumsal müşteriler için kütüphaneler hazırlayan şirket, özel koleksiyoncular için de benzer bir hizmet sunmayı planlıyor. Alex Assouline: “Sadece kitaplığınızı değil, müteahhitlerle birlikte çalışarak halınızı ve ofis masanızı da seçip tasarlayacağız. Biz bir iç mimarız”. Ama bazıları itiraz ediyor, o kadar da değil diyor. Luxury Institute’den Pedraza: “İç mekan tasarımının Assouline markasının hedeflerine ne kadar uyduğunu göreceğiz. Mobilya, aralarında üretim ve lojistik gibi zorlu risklerin de bulunduğu zorlu bir alan.” Bu tür uyarıların genç Assouline’i caydırması pek olası değil. “Kültürün lüksle buluştuğu yerde kültürü bir bütün olarak sunmak istiyoruz” diyor. “İyi döşenmiş bir kütüphane de bunun bir parçası.” Kibir mi yoksa kurnaz bir pazarlama mı? Genç Assouline bu tür ayrımlara cevap vermekten kaçınıyor. “Bu alanda, otorite olmayı hedefliyoruz,” diyorlar.
Ben bu haber – röportajı size naklederken lüks ürün pazarlaması adına yeni bir şeyler öğrendim. Ürün, Fiyat, Dağıtım, İletişim yani İngilizce tabiriyle 4P yine tüm safhalarda geçerli değil mi?
İşte bu da bizim sahafımız. Global kitapçımız Müslüm beyin dünya çapında networku sayesinde en yeni ve en eski kitaplardan haberdar olabiliyorum. Patika Kitapevi’ne yolunuzu düşürmenizi öneririm 🙂
Not: Açık kaynak niteliğindeki bu yazı yazar zikredilerek iktibas edilebilir. Telif gerektirmez.