Artweeks Akaretler pandemi sonrası durgunluğu adeta tersine döndürdü. Katılımcı galerilerin temsil ettikleri sanatçıların en yeni eserleri ile, sanat severlerle yeniden buluşmaları memnuniyet vericiydi.
Günümüzde W Hotel’e ev sahipliği yapmakta olan Akaretler Sıraevler, Sultan Abdülaziz’in talimatıyla Sarkis Balyan tarafından 1875 yılında inşa edildi. II. Abdülhamit tahttan indirilinceye kadar bir kısmı ressam Zonaro’ya da hem atölye hem de ev olarak tahsis edilen yapı, Dolmabahçe Sarayı’nın önemli görevlileri tarafından kullanılan bir dizi meskendi.
Merkür Sanat Galerisi’nin sahibi Sabiha Kurtulmuş’un uhdesinde ve Bilgili Holding’in değerli katkıları ile UBS sponsorluğunda gerçekleşen sanat haftası gördüğüm kadarıyla epeyce hareketliydi. Artweeks Akaretler’de no19’da ise Yıldız Holding Çağdaş sanat koleksiyonundan bir seçki sergileniyor. Serginin küratörü AICA İstanbul başkanı Sinan Eren Erk.
Sergi farklı kuşaklar ve disiplinlerden gelen, Türk sanatına ışık tutmuş sanatçıların çoğulcu pratiklerine yer verilerek hazırlanmış. Rasat adlı sergimiz ay sonuna kadar, İstanbul’un en merkezî noktalarından biri olan Akaretler’de görülebilir. Bu vesileyle konuk koleksiyoncu olarak Yıldız Holding’i davet ettikleri için Serdar Bilgili’ye, Sabiha Kurtulmuş’a ve projede emeği geçen herkese tekrar teşekkür etmek isterim.
Bu tarihi doku içerisinde günümüz sanatçılarını görmek farklı bir his. Sanki geçmişin dokusu bugüne uzanıyor kuşaklar arası hoş bir diyaloğa tanıklık ediyoruz.
Pek çok eser ilgimi çekti. Örneğin, Burcu Perçin’in Afrodisyas serisinden eserleri, Ahmet Oran, Bubi, Mixer’de Leyla Emadi ve Yüksel Dal, X-İst ‘de Murat Palta’nın müthiş hicivli bir Mortal Kombat Karagöz Hacivat uyarlaması, Zilberman galeriden Burçak Bingöl, Antonio Cosentino, Carlos Aires, Pilevneli’den Esra Gülmen bazılarıydı. Liste elbette ki uzun buraya sığmaz, fakat Artweeks Akaretler’i kaçıranlar için iyi haber başka bir mevsimde, başka eserlerle tekrar yapılacak olması. 6. Edisyonunu merakla bekleye duralım… Ben de sizlerle buradan birkaç eser paylaşayım.
Burcu Perçin, Afrodisyas Antik Kenti’deki Sebasteion kabartmalarından esinlenerek Yunan mitolojisinin sahnelerinin de yer aldığı kabartmalardan birinde Polyphemus hikayesindeki Galatea’nın Acis’i bir bahar haline getirmesine atıfta bulunuyor. Sanatçı tarih ve doğayı harmanlayan bu seride, arkeolojik kalıntıların içinde doğanın yeniden yapılanmasını işlemiş.
Leyla Emadi, bu eseriyle, pratiğinde kelime anlamı ve malzeme üzerinden bir tezatlığı ele almış. Beton gibi bir malzeme üzerinde, kelime anlamı olarak çiçek açmayı bir rölyefle işlemiş.
Yüksel Dal ise hemen dikkatimi çekti 2015’te bir grup üniversite öğrencisiyle Venedik Bienaline gitmiştik, Yüksel’de bizimle beraber gelmişti. Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü mezunu gencimizi böyle bir platformda sergilerken görmek beni çok memnun etti.
Murat Palta’nın Mortal Kombat bilgisayar oyunundan esinlenerek yaptığı video adeta bir Karagöz Hacivat uyarlamasıydı. Akustik ve görsel olarak izleyiciye hünerle aktarılan bu video oldukça ilgi çekiciydi. Sanatçı, ilk bakışta eski dönemlerden gelen bir ifade şeklini pop kültürü öğeleri kullanarak güncel bir dil ile yeniden oluşturuyor.
Bir diğer etkileyici eser Burçak Bingöl’ün Cargo adlı yerleştirmesiydi. Enstalasyondaki seramikler ise İslam dünyasına özgü sır tekniklerini, çiçek desenlerini ve motifleri günümüze taşıyor. Bu bakımdan Bingöl’ün çalışmaları, güncel de olsa el sanatları, semboller ve görsel motiflerle kurduğu ilişki bakımından Türk kültür tarihi ve mirası üzerine plastik ve estetik araştırmalar için önemli bir kaynak niteliğinde.
Akaretler no19’da ise Yıldız Holding Koleksiyon Sergisi devam edecek. Rasat adlı sergimize biraz değinecek olursam, rasat kesilmesi, bildiğiniz üzere rasathane kelimesindeki rasattan geliyor. Kubbealtı lügatinde de belgelendiği üzere gözlemleme anlamına gelen sözcük, sergiye ismini verdiği gibi, sergideki kavramsal bütünlüğün de bel kemiği. Rasat sergisinin küratörü Sinan Eren Erk’i, bu anlamlı başlığı bulduğu için kutlamak lazım. Hakikaten de yıllar içerisinde tam da bir gözlemleme prensibi ile bir araya getirilmiş eserler, parça bütün ilişkisi özelinde gözlemciliğe atıfta bulunuyor. Salt kendi gözlemlerim de değil, ailem ve çalışma arkadaşlarımın ve dolayısı ile sanatçıların da bakış açılarının buluştuğu, kimi zaman örtüştüğü, kimi zaman da tezatlaştığı perspektiften izlerin, işaretlerin olduğu bir sergi Rasat; bu bağlamda eserlerin sergilendiği bu platforma Rasatgâh desek yanlış olmaz kanaatindeyim. Sergi hakkında daha detaylı bilgi sahibi olmak isteyenler için bir de QR kod hazırladık. Eserleri sergilenen sanatçılar ise şöyle; Abidin Dino, Ahmet Elhan, Anselm Reyle, Ara Güler, Avni Arbaş, Azade Köker, Bedri Baykam, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Burhan Doğançay, Canan Tolon, Ebru Döşekçi, Ekrem Yalçındağ, Elvan Alpay, Erman Özbaşaran, Erol Akyavaş, Fahrelnissa Zeid, Ferruh Başağa, Gonkar Gyatso, Halil Altındere, Haluk Akakçe, Ilgın Seymen, Ivan Navarro, Kemal Önsoy, Kemal Seyhan, Koray Ariş, Mehmet Güleryüz, Mehmet Yılmaz, Memo Akten, Mübin Orhon, Murat Morova, Mustafa Ata, Nejad Melih Devrim, Nejat Satı, Nuri Abaç, Nuri Bilge Ceylan, Pablo Picasso, Peter Halley, Peter Zimmerman, Rahmi Aksungur, Robert Indiana, Sarah Morris, Sarkis, Selma Gürbüz, Serhat Kiraz ve Susanne Rottenbacher.
Dilerim İstanbul’un çehresine çok yakışan bu sanat sergileri milli temsiliyetimize önemli katkılar sağlamaya devam eder. Yıldız Holding koleksiyonundan çağdaş bir seçkiyi ele alan Rasat adlı koleksiyon sergimiz Akaretler 19 numarada Rasatgâhınızda sizleri bekliyor.
Gördüklerinizi düşünürken arkadaki bahçede dinlenebilir, pop up Godiva kafemizde birbirinden lezzetli çikolataları tadabilir, kahvenizi yudumlarken sanat ve lezzet dolu bir gün geçirebilirsiniz…