Geçen hafta yazıma “DİJİTAL SÜRÜLER HALİNE Mİ GELDİK?” diye bir soruyla başlamıştım. Konumuz modern filozof Byung-Chul Han’ın kitapları etrafında şekillendi. Enfokrasi isimli kitabından yola çıkıp, benzer fikirler ileri sürdüğü diğer kitaplarına bakıp modern dünyanın en çok okunan filozofunun görüşlerine bir yolculuk yaptık. Han bir söyleşisinde aktardığı, gökyüzüne bakarak aldığı radikal kararı şu:
“GÖKYÜZÜ O KADAR GÜZELDİ Kİ, HAYATIMI BU GÜZELLİK VE ANLAM ÜZERİNE DÜŞÜNMEDEN SÜRDÜREMEYECEĞİMİ ANLADIM.”
Han’ın gökyüzüne bakarak başlattığı felsefi yolculuğunda modern dünyanın bilgi, anlam ve gerçeklik krizine dair fikirleri oldukça ilginç ve dikkat çekici… Han, bize yalnızca modern dünyanın eleştirisini değil, aynı zamanda yok olduğu geniş kitlelerce kabul edilen anlamın ve hakikatin nasıl yeniden inşa edilebileceğine dair derin bir düşünce alanı sunuyor.
Enfokrasi kitabında bilgi akışının daimi ve yüzeysel olması eleştirilirken benzer şekilde, Sürünün İçinde kitabında kişisel yalnızlaşma ve sürüleşme kavramları işleniyor. Yorgunluk Toplumu kitabı, Han’ın felsefesindeki mutluluğun artık bir his değil; beden, zihin ve çevre arasındaki bağların güçlü bir yansımasıdır, savına götürebilir sizi.
Yazımın linki ekte.
Yarın bir Panama seyahati yazısı okuyacaksınız. Ama benim kalemimden değil. Geziyi yeğenim Ali Ülker’le birlikte yaptık. Bu haftanın yazısı onun kaleminden… Pasifik Okyanusu maceramız, bir düğün ve tabii ki goyalarımız. Saat 11’de tüm platformlarda bekliyorum.
Yazımın tamamı: https://muratulker.com/y/enfokrasi-gorunurluk-caginda-ozgurlugun-illuzyonu-gozetim-kapitalizmi/