Geçmişimizin ahlaki değerleri bizlere bir mirastır. Osmanlı döneminde adalet, dürüstlük ve nezaketle anılan toplumumuz, bu değerlerle saygı kazanmıştır. Yine bunları bizimle yaşayan yabancılardan duymak bir ferahlık vesilesi oldu. İslam insanlara adaletli, merhametli ve saygılı olmayı emreder. Kuran’da ‘Bir cana kıyan, bütün insanlığı öldürmüş gibidir; bir canı kurtaran ise, bütün insanlığı kurtarmış gibidir’ (Maide, 5:32) buyurulur. Ne şiddetin, ne de zulmün İslam’da yeri yoktur.
Bugün, toplumu daha güvenli ve adil bir geleceğe taşımak için iyiliği, adaleti ve sevgiyi hayatımızın merkezine koymamız gerekiyor. Vicdanlı nesiller yetiştirmek, geleceğe umutla bakmamızın anahtarıdır.
Ne oldu da, biz bugün estetik yoksunu, kaldırım mühendislerine muhtaç şehirlerde yaşayan, birbirimize anlayış göstermeyen, mazimizi mumla arayan bir nesle dönüştük. Geçmişimizin ışığında, korkularla değil, iyilikle ve inançla büyüyecek bir geleceği birlikte inşa etmeliyiz.
Görseller Instagram’da gördüğüm bir posta ait:
https://www.instagram.com/p/DAlyMb8iQrn/?igsh=MWFrbmNuejZ3dTVlMQ==
