Tesadüflere inanır mısınız bilmem ama Ara Güler’in yolu kaybolup Geyre Köyü’ne düştüğünde orda saklı olan hazineyi fark etmese ve hatta peşinden gitmese bugün ne olurdu bilemem… Ama şükür ki tüm bunlar olmuş ve Afrodisias Arkeolojik Alanı olarak tescilli tarihi yer günbegün günyüzüne çıkarılıyor. Altından da tabii tarihi zenginlikler. Üstelik bu alan Unesco Dünya Mirası listesine de girdi. Ülkemizin kültür ve turizm iklimi için çok kıymetli olan bu kazı için pladis’in 4 yıldır Geyre Vakfı’nı desteklediğinden ve kazıların gelişiminden size geçtiğimiz haftalarda bahsetmiştim.
Tarih mühim çünkü bunlar ibret vesikaları, insanlığın nereden nereye geldiği, neler yaşadığı, ne badireler atlattığı hepimiz için adeta bir ders. Bizim yaşadığımız topraklar tarih boyunca çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmış, yakınımızda yöremizde bize gün içinde bir sürü hatırlatma vesilesi olarak duruyorlar.
Velhasıl dediğim gibi ben yazımda size detaylıca kazıdan bahsetmiştim ama bir sergi haberi geldi ki oldukça ilgi çekici; Ara Güler, ilk bu bölgeyi fark ettiğinde neresi olduğunu anlamamıştı ama uluslararası yayınlara fotoğrafları göndererek yazışmalar yaparak buranın neresi olduğunu bulmaya çabaladı. Keşfin ardından da 90’lı yıllara kadar Afrodisias’ı ziyaret etmeye ve fotoğraflamaya devam etti. İşte tüm bu yazışmalardan ve çekilen fotoğraflardan oluşan bir sergi “Aphrodisias – Ara Güler”.
Erimtan Arkeoloji ve Sanat Müzesi ev sahipliğiyle 28 Şubat 2023’e kadar ziyaretçilere açık olacakmış, Ankara’dakilere ve yolu Ankara’ya düşecek olanların da haberi olsun istedim.
Bu hem tarihe düşülen notlar hem de bir azmin hikayesi bana göre. Merakının peşinden giden adam nelere vesile oldu 😊
Benim kazılarla ilgili yazımı okumak isterseniz de;https://muratulker.com/y/afrodisiasin-fermani-ya-fiyatlara-uyarsin-ya-kellen-gider/
Sergiyle ilgili haber için: https://www.artfulliving.com.tr/sanat/ara-gulerin-aphrodisiasi-i-26599