Araştırma

Bilim Tam Da Bu

LinkedIn

Esen Ercan Alp, Chicago’daki ünlü Argonne Lab’de uzun zamandır çalışıyor. Burası, dünyanın en parlak lazer ışını kaynaklarından birini sağlayan devasa bir araştırma laboratuvarı.
Japon uzay ajansının Hayabusha-2 adlı misyonunun asteroid kuşağında yer alan Ryugu adlı dev göktaşına indiğini, oradan bazı taş örnekleri topladığını ve bu örneklerin de başarılı biçimde dünyaya geri geldiğini öğrendiğinde misyonun yöneticilerine bir mektup yazıyor Ercan Alp. Mektup özetle, “Uzaydan getirdiğiniz kaya örneklerine Aragonne’da bakabilir, analiz edebiliriz” diyor.
Japonlar da “Biz bu işe dünyanın parasını yatırdık, buradan bir buluş çıkacaksa o buluşu biz yapmalıyız” diye düşünmüyor. Japonya’dan Chicago’ya ve başka araştırma merkezlerine kaya örneklerini yolluyorlar. En büyüğü 8 mm, en küçüğü 400 nanometre kalınlığında toz zerreleri.
Bu sayede, artık bilim dünyasının sık sık yaptığı muazzam bir iş birliği başlıyor. Bu hafta Science dergisinde bilimsel makalesi de yayınlandı; makalenin tam 212 imzası var. Amerika’dan, Britanya’dan, İtalya’dan, Fransa’dan, Çin’den ve elbette Japonya’dan bilimciler bu çok değerli toz zerrecikleri üzerinde çalıştılar ve sonuçları yayınladılar. Amerikalı araştırmacı grubun başını Ercan Alp çekti.
Bu uzun ve ayrıntılı makaleyi hakkını vererek özetlemek zor; ama asteroidden elde edilen bilgilerin belki en önemlisi, Ryugu’nun aslında güneş sistemine dışardan geldiği bulgusu. Daha büyük bir göktaşının parçasıymış Ryugu ve bundan milyarlarca yıl önce oluşmuş; bizim güneş sistemimize girdikten sonra da asteroid kuşağında kalmış. Bilim insanları asteroidden gelen parçalar üzerinde su buldular. Bu da, dünyamızda hayatın dış uzaydan gelip dünyaya düşen asteroidler aracılığıyla başladığına dair tezlere bir yeni dipnot ekledi. Çünkü bu suyun içinde organik madde de var.
Bana soracak olursanız yapılan buluşlar kadar önemlisi, başından beri anlatmaya çalıştığım geniş bilimsel iş birliği. Ne Japonya, az önce dediğim gibi kıskançlık yapıp bu çok değerli materyali kendine sakladı ne de diğer araştırma grupları kendilerini bir adım öne atmayı, halkla ilişkiler kampanyası yapıp ünlerine ün katmayı tercih etti.
Düşünecek olursanız, zaten bilim bütün insanlığın bilgisini arttırmak, hepimizin doğayı kavrayışını tamamlamak için yapılıyor. Milliyetçilikle, ulusal sınırlarla ilgili değil.
Bu devasa ve çok iddialı uzay görevini belki Japonya finanse etti ama oradan elde edilecek bilgiden bütün dünya ve insanlık yararlanacak. Bilim tam da bu.
Kaldı ki artık bilim, eskisi gibi bir kişinin laboratuvarda yaptığı bir iş değil. Dünyanın çeşitli yerlerinde çok daha büyük imkanlara sahip laboratuvarlar ve farklı insanlar var. Tam da bu sebeple artık bilim dergilerinde yayınlanan makaleler, hele deneysel fizikle ilgili olanlar yüzlerce imzayı içeriyor; tek kişinin buluşuna çok az rastlanıyor.
Bu iş birliğinde Türkiye’den ODTÜ mezunu bir fizikçi de çok önemli rol oynadı. İftihar ediyoruz. 
Alıntı(İsmet Berkan)

YORUM YAZIN